Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ERKEK: Ne sorabilirdim? KADIN: Herhangi bir soru. Karşınızdakini güç durumdan kurtaracak uydurma bir soru. Paranızı mı çaldırdınız, diye sorabilirdiniz sözgelişi. Ben de bir şeyler söylerdim. Belki saklardım gerçeği, bir şey uydururdum. Siz hiçbir şey sormayınca... Nasıl anlatayım... Sokakta kalmamın anlamı kalktı ortadan, bir kedi yavrusu durumuna düşüverdim. Tuttunuz ensesinden kediyi, sıcak odanıza getirdiniz. Sokak ortasında kalan bir kedinin ne hikâyesi olur? Tek başınıza gelmiş gibiydiniz eve. Kendi kendinize konuşur gibiydiniz. Ayakkabılarınızı çıkardınız, çoraplarınızı, kravatınızı çıkardınız. ERKEK: Ben içten davranayım diye... (Ayaklarını iskemlenin altına sokar). KADIN: Şimdi anneniz girse içeri ne düşünür kim bilir. (Birden ciddileşir.) İçten davranmak değildi o, beni yok saymaktı. Yok saymak zorundaydınız çünkü. Sokakta kalmış bir kadını evine davet edip ona hiçbir şey sormayacak kadar kibar davranan bir insan en çok içtenlikten korkar. İçtenlik değildi o, korunmaktı. Yaptığınız fedakârlığa kendimi layık görmiyeyim diye öyle davrandınız. Önemli olan ben değildim, sizdiniz. (Erkeğin taklidine özenerek) "Görevimi yaptım," diyorsunuz içinizden, biliyorum. Ama ben görevinizin amacı değilim, bahanesiyim. (Başını elleri içine alır.) Ah kocam da öyleydi... Ne hissiz bir görevciydi o! ERKEK: Kocanız için bir şey diyemem, benim görevcilikle bir alışverişim yoktur, ama hissiz olmasına hissizim. O kabul.
Sayfa 28 - Everest YayınlarıKitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.