Fuzüli'yi, Yunus'u okumamış bir şiir müptedisi, sittin sene şiirle uğraşsa da yine bir müptedi olarak kalır ve taklit mertebesinden asıl derecesine yükselemez.
Bu açıdan bakıldığında, bizim klasik şiirimizden devşirilecek pek çok imaj, hayal, epizot ve ifade, genç şairlerimiz tarafından keşfedilmeyi beklemektedir. Ancak o zaman dikkate değer mısralar ortaya konabilecek ve o zaman bir mısrada, bir cihan kendini gösterebilecektir.
His, hayal ve hayat tecrübelerini milli birikimleriyle zenginleştiren bir şair, mücerret fikirlerin kuruluğundan sıyrılıp yüksek sanatkarlar safına katılabilir.