-Spoiler içerebilir-
Kitapta sürekli geçen bir diyalog:
-O gün dışarı çıktın mı çıkmadın mı?
-Hayır bütün gün evdeydim.
-Emin misin tekrar düşün.
-Haa evet... Çıktım çıktım!
Meral karakterinin bıkmadan usanmadan yalan söyleyip verdiği detaylardan dolayı yakalanması Samim' i Sherlock Holmes'e dönüştürdü adeta. Samim ince zekaya sahip bir karakter olarak aktarılıyor ancak Meral'in sürekli yalan söyleyip Samim'e yanlış yapması karşısında tavrını ortaya koyamıyor veya sınır çekemiyor. Farkına vardığında çok geç kaldığını hissediyor. Ve sonuç olarak 304. sayfadaki yakarışları... Gerçek hayatta da bunun örneklerine rastlıyorum.
Örneğin kendisine dost diye seçmeyeceği insanlara aşk duyuyorlar. Evet İnsanlar buna aşk diyor.
Aşk insanın bir kişiye kör olmasıysa, işte o zaman insan kendisini gözü kapalı emanet edeceği kişiyi dikkatli seçmesi gerekmez mi? İnsanoğlu zaaflarını açacağı kişiyi bulmaya çalışırken de mi gözünü kapatır hep?