Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere, yazar bekâret kavramını incelemektedir. Bekâret kavramını incelemenin ve tarihsel kökenini araştırmanın ihtiyacı, kitap ile ilgili yaptığım alıntıların etkileşimlerinden açıkça görülmektedir. Bekâret kelimesinin tartışılması bir yana, kelimeye karşı bir tabu söz konusu...
Yazar, bekâret kavramının tarihsel kökeni, farklı uygarlıklar da nasıl ele alındığı, geçmişten günümüze tıbbi çalışmaları detaylıca ele almaktadır. Özellikle toplumsal sorunlar bağlamında bekâretin çıkışına dair analizleri ve tespitleri önem taşıyor. Fakat ataerkil sistemin kurulmasına giden güzergah da üretim araçları üzerinde kurulan mülkiyet ilişkilerine yeteri kadar yer verilmemektedir. Zira ortaya çıkan patriyaki sistem, mülkiyet ilişkileri bağlamında erkeklere bu paydaşlığı kadın bedeni üzerinden sunmuştur. Bu durumda erkeklerin toplumsal statü elde etmesi ve kendi konumunu ilga etmesine dönük hakimiyet olgusunu doğurmuştur. Dolayısıyla hakim olma durumu bekâretin temellük edilmesini ve onu toplum içinde bir tabuya evrilmesine yol açmıştır.
Kitap önemli ve teknik bilgiler içermektedir. Kitabın tek zayıf noktası, çok fazla uzatılmış ve toplumsal sorunlara yeterince odaklanmamış olmasıdır.
İyi okumalar...