Aynı dili konuşmamıza , aynı topraklar üzerinde yaşamamıza rağmen, bazen bir insanın dilini, fikrini ve amacını çözmek ne kadar da zor geliyor bana. İnsan kendini mutlu etmeye çalışırken çok fena çuvallar ( yani en azından ben öyleyim ) ama bir başkasının bizi mutlu etme girişimine çok çabuk kanarız..Kimi zaman hayatımıza girer biri farkına varmadan. Nefes alıp verir gibi.Kimi zaman da gitmiştir bile bizde kaldığını bilmeden. Anlamadan dinlemeden işte bu demek , inanmak telafisi mümkün olmayan bir pişmanlıktır. Bazı insanlar yanımızda olmasalar da ne kadar önemli olduklarını bilmiyorlar, varlıklarının bize ne kadar iyi geldiğini, bir merhabalarının bize her şeyi unutturup içimizi ısıttığını...
Hayatımızda olmasalar ne kadar eksik olurduk , farkında değiller...Olsun, Sevdiğimiz insanlara kızdığımızda onlardan sevgimizi geri çekme lüksümüz olmuyor olmamalı da...Sevgimizin yüceliği hoşgörüden ve anlamaktan geçiyor.Beklentilerimi karşılayan bir hayatım yok evet...Dinlemeye karar verdim kendimi; hayatımdaki fazlalıklardan. Beni yoran düşüncelerden isteklerden anılardan insanlardan. Beni yoran bağlardan dayatmalardan kurtulmak istiyorum . Kendime ve çocuklarıma bir yaşam borçluyum. Huzurlu ve mutlu bir hayat...
Herkese yetip kendine yetemeyen ben, sanırım kimyam da bozuldu şu saat itibariyle. Heyecanlı ve telaşlıyım, ya da siz de biliyorsunuz endişe ve hüzün yine çok moda. Hiç sevmediğim şeyleri yapasım var bu sıralar, üzmek istiyorum kendimi çevremdekileri. Tüm bu sebeplerden dolayı, biraz kendimde kalmak, sayfama mola vermek istiyorum. Tekrar gelene kadar kendinize iyi davranın.