Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

975 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Hayatın kaynağı orijinal adıyla "The Fountainhead"
Yirmiden fazla alıntı paylaştığım neredeyse 1000 sayfalık bir kitabın sonunda ne yazsam daha iyi anlatabilirim diye düşünmek çok garip. Yazarından bahsederek başlayayım en iyisi.
Ayn Rand
Ayn Rand
Bireylerin kendilerini başkaları için feda etmeden ve aynısını başkalarından beklemeden kendi amaçları için yaşamaları gerektiğini savunan Rus asıllı bir felsefeci kendisi. Haliyle Rus edebiyatının uzun betimlemelerini, karakterlerin derin felsefi çözümlemelerini görebiliyoruz. Yazar kitabı tamamladıktan sonra, yayınlanması için gittiği on iki yayınevi tarafından geri çevrilmiş. Sonunda 1943 yılında kitabı yayımlayabilmiş. Kısa bir süre içinde en çok satanlar arasına girmiş. Senaryo tecrübesi de olduğu için film olmasını istemiş fakat savaş sebebiyle prodüksiyon ertelenmiş. Sonraları da dönemin şartları buna izin vermemiş. Şahsi görüşüm bir tutam daha entrika eklenmesine gerek kalmadan sinir krizleriyle izlenecek dizi bile olabilirmiş. Kitap mimari bir çerçevenin içine oturtulmuş. Yazarın mimariye dair bir tecrübesi olmamasına rağmen bu temayı seçmesi muhtemelen anlatmak istediği ana fikre en uygun altyapıyı oluşturacak olması ki bence yerinde bir karar olmuş. Mimari ilgisi ve bilgisi olanların daha bir zevkle okuyacağı bir gerçek. Çünkü çok fazla mimari terim kullanılmış. Binaların ruhu, yapım süreci, mimari akımlar uzun uzun anlatılmış. Baskın olan sektör mimari olsa da topluma medyanın etkisi de es geçilmemiş. Akışa odaklandığımızda ise ikisi de önemsizleşiyor zaten. Kitap Howard Roark ve Peter Keating karakterlerinin zıtlıklarıyla başlıyor. Roark, geleneği reddedip kendi özünü yansıttığı için okuldan atılırken; Peter sistemin beklediği dalkavuklukları yaparak okulu birincilikle bitiriyor ve ruhunu satarak, hırsla yükselmeye devam ediyor. İlerledikçe başka karakterler de göze çarpıyor. En belirgin olanlar ise insanları parmağında oynatmanın kitabını yazmış Elllsworth Toohey, gerçekleri tüm çıplaklığıyla gören ama kayıtsız kalan Dominique Francon ve ülkenin en 'bayağı' gazetesinin sahibi Gail Wynand. Bu birbirinden uç karakterlerin hepsine ayrı ayrı sinir olsam Toohey'den nefret ettim. Kendi deyimiyle toprağa (topluma) kimyasal bir zehri yayıp istemediği otların büyümesini engelleyen, adaleti değil eşitliği savunan, güzel olanı yerip çirkin olanı göklere çıkaran çıkarcının biriydi. Uygun sırayla yolları kesişen bu insanlar her şeyi o kadar yokuşa sürüyor ki tahammül edemediğim çok fazla an oldu. En kötüsü de karakterler kendilerini ve sebeplerini öyle dürüst anlatıyorlar ki hak vermesen de anlıyorsun ve hatta bazılarına saygı da duyuyorsun. En kötüsü ise kendinden parçalar buluyorsun... Konuyu özetleyecek en güzel tanım "Bencillik değil, benliğin yokluğu". Bireylerin birey olmaktan vazgeçip toplumun kabul ettiği hale gelmek istemeleri. Uzatmak istemesemde kitap hacmi büyük olduğu için pek başarılı olamadım. İnceleme yazma konusunda bir uzman değilim. Burada kelimelere dökemediğim çok fazla şey var. Okurken beni etkileyen kısımları not almaya başladım ama o kadar çoğaldı ki içinden çıkamadım. Kendinizi hazır hissettiğinizde elinize alın ve eksikliklerimi siz tamamlayın. Kitap üzerine düşünülmeyi hak ediyor. Okuyun ve düşünmenin zevkine varın. Buraya kadar vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim....ツ
Hayatın Kaynağı
Hayatın KaynağıAyn Rand · Plato Film Yayınları · 20132,732 okunma
·
1.481 görüntüleme
Nazlıgül okurunun profil resmi
"Senin için ölebilirim. Ama senin için yaşayamam ve yaşamam da."
Öylesine biri okurunun profil resmi
Müthiş bir eser
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.