Etrafımızı kuşatarak bizi ölümün uzak hakikatinden habersiz yaşatan sesler, ışıklar, hareketler ve renkler içinde bütün manası ile kuvvetli bir hayat anında,
sevdiğimiz birinin ölüm haberi sesimizi derhal nasıl keser,
çenemizi nasıl kitler, yanı başımızdaki ışıkları nasıl söndürür ve bizi nasıl hareketsiz bırakır.
Bu biraz ölmektir. Neden sonra kendimize gelir, ölene ait hatıralarımızı yad ederiz.
Bu şuursuzluğumuz ölüye beslediğimiz muhabbet derecesinde sürer.