Bu içindeki hırs neyin hengamesi
neyin kavgasını veriyorsun
çırılçıplak bir kavgadan dönmüş gibi
birilerini dövmüş
birilerine sövmüş gibisin
Yüzündeki yaranın mümessibi kim
kim kanattı içindeki körpeyi
hangi politik kavramlarla boğdular yüzündeki gülümsemeyi
kaçıncı tufan bu
ne ara sütten kestiler seni
yanağındaki çıban hangi şarklının ağız yeri
kimin vatanında mültecisin
hangi kuytuda boğazladılar bakire düşlerini
elindeki şiir kimin alın yazısı
kimin kaderi bulaşmış saçlarına
korkularına ne zaman bir yuva yapacaksın
ne ara tapulanacak gecekondu gel-gitlerin
söz veriyorsun
sır vermiyorsun
düşlerimi bıçaklayıp
ergen hayallerini güdüyorsun
bir yudum su istesem
emzirir misin çocuklarımı
döl yatağım kuruyor
sırtlar mısın erotik düşlerimi
asfalt döşesem yollarına
yine de elektrik gelmez mi köylerime
kurşunlanan ağaçlar hangi meyvenin bahçesi
bu gülistan kimin mezarı
bu şehirler neden yapayalnız
gelinler neden ağıtlara gebe
dönmeyenler hangi savaşın kırılmışı
ağzındaki tattan tanıdım seni
ağzının içi bizim oralı
meneviş kokuyor ağzın
biraz zerdali
ne ara büyüdün sen
hangi mayınları sektin oynayarak
sınır boylarını iyi tanır mısın?
gökyüzüne çevir başını
tanıdık bir yüz var mı göğün kalbinde
acılarını parala üstümde
küfret!
dinime imanıma
ama dön bak geriye
panzer paletlerine
su başlarına
Kafamdan as beni sözün kalbine
tost kokan yalnızlıklardan
genç ölümler sok gözüme gözüme
ama
bir kez olsun
bir kez olsun
inan sözüme
hiç bir havan topunu kucaklamamış
hiç bir kara mayına basmamışları almadım şiirime
gel ve destur de gece gece tersten okuyan dilime