Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ruth keskin bir çığlık attı. ''aman martin, zalimlik etme, bir kere bile öpmedin beni. taş gibi tepkisizsin. halbuki baksana neleri göze aldım ben.'' titreyerek kendini baştan aşağı süzerken, bakışları merakla doluydu. ''nerede olduğumu düşünsene bir.'' ''senin için ölürüm! senin için ölürüm!'' lizzie'nin sözleri çınlıyordu martin'in kulaklarında. ''neden daha önce göze almadın?'' diye sordu sertçe. ''işim gücüm yokken... açlıktan ölürken... şimdi kimsem o zaman da aynı adamdım, insan olarak, sanatçı olarak aynı martin eden'dım; o zaman neden yapmadın? kafamı duvarlara vura vura kendime sorduğum soru buydu. sadece senin için değil, herkes için sordum. görüyorsun değil mi, değişmedim ben. gerçi bana biçilen kıymetteki gözle görülür ve ani artış nedeniyle bu konuda şüphelerimi gidermem gerekiyor ama değişmedim. aynı kemiklerin üzerinde aynı ten, ellerimde aynı, ayaklarımda aynı on parmak. aynı adamım. ne yeni bir erdem sahibi oldum ne de yeni bir gücüm var. beynim, eski beyin. edebiyatta veya felsefede yeni bir fikir ortaya atmadım. kimse beni istemezken hangi kıymete sahipsem şimdi de öyleyim. şu anda kafamı en çok kurcalayan şey, beni neden istedikleri. beni kendim olduğum için istiyor olamazlar çünkü hala eskiden istemedikleri kişiyim. demek ki beni başka bir şey için, benim dışımda bir şey için, ben olmayan bir şey için istiyorlar! sana bu şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi? gördüğüm kabuldür bu. halbuki o kabul ben değilim. insanların kafalarındaki bir şey o. bir de kazandığım ve kazanacağım paralar için istiyorlar. halbuki o para da ben değilim. para bankada duran, herkesin cebinde olan bir şey. sen de mi bunun için, kabul ve para için mi istiyorsun beni?''
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.