İnsafsız, duraksız, fasılasız aktın. Ardında binlerce yitik düş, kırık hayal bıraktın. Direndik sana karşı... Ezberledik; geçmiş, gelecek, geniş hallerini; “şimdiki hal”imize derman olur diye... Oysa senin halin değil, bizimkiydi değişen... Fotoğraflarda durdurmaya, albümlere hapsetmeye çalıştık seni... Ziyan etmemeye çalıştık hiçbir saniyeni... Koştuk panik içinde... Düşe kalka, ağlaya sızlaya, oynaya güle... Yarıştık seninle... Kazandım sananların tacı, bir perçem ak olup düştü başına... Çaresiz, barıştık seninle...