Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Vücuttaki en özgür hücre hangisidir?” diye sorsak cevabımız; “kanser hücresi” olur. Çünkü kanser hücresi yanındaki hücreyi yutar, vücuda giren kan şekerini diğer hücrelerin üç beş misli daha fazla tüketir. Hızla büyür. Çünkü özgürdür. Ama burada sorumsuz ve şeytânî bir özgürlük vardır. O derece özgürdür ki büyür de büyür, bütün dokuları yok eder ve vücutla birlikte en sonunda kendisi de ölür. İşte bu, sınırsız, narsistik bir özgürlüktür. Bencil insan da böyledir. Hep kendini önemser, kendini merkeze alır. Özgürlükleri kendine göre yorumlar. Hak duygusunda da kendine öncelik verir. Kendini birinci planda tutar. Eşiyle problem yaşadığı zaman; “Dünyaya bir defa geldim” der ve evliliği bitirir. İşyerinde kendi çıkarına uymayan bir şey olduğunda “Benim özgürlüğümü kısıtlıyor” der ve onu reddeder. İşte bu, narsistik kişilik yapılanmasıdır. Bunlar sosyal dokudaki kanser hücresi gibidir. Eğer bunlara sınır koymazsak; “Yanlış yapıyorsun!” demezsek gittikçe büyürler. Aynı şekilde “Özgürlüğü var!” diyerek çocuğun her dediğini yaparsanız, onu küçük bir hükümdara dönüştürürsünüz. Küçük bir “canavar” olur. Çocuğun her istediğini yapmak ona özgürlüğünü vermek demek değildir. Anne-babanın amacı, çocuğu o an mutlu etmek değil, onu geleceğe hazırlamaktır. Çocuğun orta ve uzun vadeli mutluluğunu düşünmektir. İnsan bencilce bir özgürlüğü yücelttiği zaman “anlık mutluluğu” düşünür. Ama üç sene, beş sene sonraki mutluluğu hesaba katmaz. Tıpkı kanser hücresi gibi o anki isteklerini tatmin etme peşindedir. Altı ay, bir sene sona kendi vücudunu öldüreceğini düşünmez bile.”
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.