Gönderi

Bir Cüceloğlu kesiti.
-Ben Nemika'nın annesi olsaydım, şimdiki bilincim içinde şöyle yapardım. Kızımın önüne diz çöker, onun göz hizasına indikten sonra, bir süre ona anlayan bir tavırla bakar ve son derece saygıdeğer bir arkadaşımla konuşurcasına, "Tabak düştü, kırıldı. Şimdi kendini nasıl hissediyorsun?" diye sorardım. Büyük olasılıkla Nemika, oldukça yoğun bir suçluluk duygusu içinde olacak ve kendisiyle ilgili, "Ben salağım, beceriksizin tekiyim, değil mi anne?" gibi kötü şeyler söyleyecektir. "Anlıyorum, yavrum. Ben de tabak düşürdüğüm zaman aynı senin gibi hissetmiştim." "Sen de tabak düşürdün mü?" "Evet, küçükken, hatta büyükken bile, ben de ara sıra elimden tabak, bardak düşürdüm." "Peki annen sana ne söyledi? Seni dövdü mü?" "Hayır yavrum, annem beni dövmedi. Annem benimle konuştu." "Ne dedi?" " 'Her olayda öğrenilecek bir şey vardır, akıllı insan kendini suçlamak yerine, bu olaydan ne öğrenebilirim diye düşünür.' dedi. Şimdi burada senin de öğrenebileceğin bir şey var. Nemika, bu tabak neden düştü?" "Elim ıslaktı, tabak elimden kaydı." "Peki, bir daha ıslak elle tabak taşımaya çalışacak mısın, yoksa ellerini önce kurulayıp ondan sonra mı tabakaları taşıyacaksın?" "Ellerimi kuruladıktan sonra tabak taşıyacağım." "Aferin Nemika, bak bu olaydan bir şey öğrendin. Sen akıllı bir kızsın." "Gerçekten akıllı mıyım anne?" "Evet kızım, çok akıllı bir kızsın. Yapılan hatalardan öğrenmek çok önemlidir yavrum. Ben annemden öğrendim, şimdi sen benden öğrendin. İleride kendi çocuklarına bunu öğret. Şimdi ellerini kurula ve tabakları taşımaya devam et." Böyle bir etkileşim, çok güçlü bir gelişim deneyimi oluşturur. Çocuk, varoluşun beş boyutunu güçlü olarak yaşar ve geliştirir.
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.