Doğan Cüceloğlu İletişim Donanımları kitabında, varoluş boyutlarını beş boyutta açıklarken, ‘yargılanmadan olduğu gibi kabul edilmeyi’ ikinci boyut olarak tanımlıyor. Sezgisel olarak sorulan sorulardan biri olarak ‘Ben değerli miyim?’ sorusunun da varoluşun üçüncü boyutunu temsil ettiğini söylüyor. “Bir insan ne zaman kendini değerli hisseder?” sorusunu ise;
İnsan kendini, vazgeçilemez, yeri doldurulamaz, emsalsiz, tek gördüğü an değerli hisseder diye cevaplıyor.
İkinci ve üçüncü boyutu iç içe görüyor, birbirinden bağımsız göremiyorum. Değerli hissetmenin temelinde de yargılanmadan olduğun gibi kabul görmek var ve bu; düşünebilen, muhakeme edebilen bir varlık olan insan için kabul gördüğü yerde sen birsin, emsalsizsin, vazgeçilmezsin sonuçlarının da çıkarımını sağlıyor.