"Vahy" ve "muhatab" dâvâsı üzerinde durduğumuz zaman, Allah Sevgilisi'nin "sünnet" ve "hadîs"lerinin, Vahye nisbetle "sözün gelişinden belli" mânâsı, yâni "mukadder" olarak onun zorunlu ve zarurî neticesi olduğu anlaşılır... Bu bir bedahet... Ve Peygamberlerin, Allah emretmedikçe konuşmadıkları ve harekete geçmedikleri hususu da Enbiya Sûresi'nde bildirilen hükümle sabit:
- "Sözleriyle Allah'ın önüne geçmezler. (O emretmedikçe hiçbir şey söylemezler). Sözlerinde ve fiillerinde O'nun emriyle hareket ederler."