Çevirmenin önsözünde yazar için ''psikanaliz ile edebiyatı birbirine karıştırır ve neredeyse yeni bir tür yazı biçimi yaratır.'' deniyor. Kitaba, hakkında hiçbir fikrim olmadan başlamıştım. Açıkçası çok fazla psikanaliz konusunda çok fazla terimsel ifade ile karşılaşacağımı düşünerek biraz çekimserdim okurken. Ancak okudukça açılan ve çevirmenin ifadelerini haklı çıkaran bir üslupla karşılaştım. Yazar ise kitabında kendisine yöneltilen bu eleştiriye şöyle cevap vermiş: ''Bugün psikanaliz yazılarım bazılarınca bilimsel olmaktan çok edebi bulunuyor. Bu eleştiriyi kabul ediyorum. Ancak benim gözümde bu yanlış bir görüşten kaynaklanıyor. Her şey edebiyat sözcüğünden ne anlaşıldığına bağlı. Bir psikanalist için edebiyat yapmak (veya daha kötüsü edebiyatın içinde yapmak) aşağılayıcı olabilir eğer psikanalist bunu söylenmesi gerekenden uzak durmak, karşı karşıya olduğu yoğun, yerinde duramayan, inanılmaz gerçekliği şiirsel olmaya çalışan bir dille gizlemek için kullanılıyorsa.'' Yazar her ne kadar bunu gönülsüzce kabul etse de kullandığı dilin sadeliğinden dolayı ben memnunum. Anlamakta zorlanacağım diye kendi kendimi yemeden ve üstelikte çok keyif alarak okudum. Sadece bazen kendime kızıyorum bu kitapları nereden edindiğimi bir yere yazmadığım için. Mesele bu kitabı da nasıl keşfettiğim konusunda hiçbir fikrim yok.