Gönderi

Tevâfuk..
Genelde İnsanlar Kalp ve Ruhunun darlığından, sıkışmasından feryat eder, şikayet eder. Halbuki Kalp ve Ruhun maddi olarak ayakta kalması için saniyede binlerce hücrenin çalışması, bu işlemler sonsuz İlim ve istemekle olması gerekiyor. Herbir hücrenin böyle bir İlmi ve iradesi olmadığına göre, bizlerde bu işlemleri yapmadığımıza göre, herbir azanın neye ihtiyacı var bilen Allah Celle Celâlühü tarafından yaptırılıyor. Peki, Kalp ve Ruhun maddi ihtiyaçları karşılanıyor, neden manevî ihtiyacı karşılanmıyor, tabiri caiz ise sevdiği şeyler gösterilip, elinden çekiliyor. Nasılki anne karnında bir bebeğin elleri, ayakları, ağzı, gözü gibi duyguları orada kullanmak için verilmemiş, kullanabileceği başka bir âlem için verilmiş. Aynen öyle de, Kalp ve Ruhumuza bu dünyada sadece tadacak, numune nimetler verilmiş. Oyüzden Kalp ve Ruh gibi duygularımız biten, sönen, ayrılık gibi şeyleri sevmiyor. (Bu manaları bilmeyen, anlamayan ömür boyu kalbi ve duyguları ağlamak ile geçiyor, feryat, itiraz gibi şarkı ve şiirler bu yüzden insanların dilinden dökülüyor.) Demek, Ruh ve Kalbimiz "Bâki âlem" diye, feryat ettiğine görede... Âhiret Hak'tır, Cennet ve Cehennem Hak'tır. (Bu manaları işitip, anladıkça tüm hissiyatlarımızda teskin oluyor Elhamdülillah.:). unutur isek tekrar ağrılar başlıyor, Allah muhafaza.) Rabbimiz, bu dünyada nasıl el, ayak, göz, kulak gibi duygular vermiş ve tatmin ediyor. Elbetteki Vaad ettiği gibi sevdiklerimizle Bâki âlemde Kalp, Ruh, hayal gibi tüm duygularımızıda tatmin edecektir... Bize kalan, Sabır ile, Şükür ile, rızası dairesinde emirlerine itaat, yasaklarından kaçmak(zaten bunlarda İnsancıl yaşamamız için) diğer âleme göçene kadar bu âlemden azık ve mana toplamak... Rabbim Cümlemize nasip etsin..🤲🏻
·
114 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.