Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

216 syf.
9/10 puan verdi
Yalnızlığın Felsefesi
Kitabı gerçekten beğendim. Oldukça geniş kapsamda araştırılmış ve birçok disiplin altında incelenmiş. Yalnızlık nedir, nasıl oluşur, bunun duygulardaki yeri ne, cinsiyetteki, ülkelerdeki dağılımı nedir gibi konularda işlenmiş. Ve yalnız olmakla tek başınalık arasındaki farkı gerçekten güzel bir şekilde anlatmış. Yalnızlığı savunanlardan, insan yalnız yaşayamaz diyencilere kadar farklı görüşlerde incelemeye çalışmış. Şimdi gelelim kendi düşüncelerime, yalnızlık insanda bulunan en yalnız duygudur belkide. Nicel olarak çevremizdeki insanların çok olması yine de o içimizdeki yalnızlığı durduramaz. Kalabalıklar içinde yalnızlığı hisseden birçok insan vardır. Bazen ruhumuzu içimizdeki kalabalıklardan kurtarmak, ve yalnız kalmak isteriz. Her türlü kalabalık insanın yalnızlığını doğurmaya başlar. Hem dışta hem içte. İnsan aynı zamanda sosyal bir varlıktır, bir başkasına ihtiyaç duyar evet öyledir de insan insana muhtaçtır. Öyle ki evrimsel olarak baktığımızda kalabalıklar içinde kalabilen güçlü kalmış, yalnız kalan dışlanmış, zayıf kalmış. O yüzden yalnızlık duygusu biraz utançla alakalıdır. Yalnızlığını saklamak ister insan, çünkü bunun altında geçmişten gelen sosyal bir rol vardır, yalnızsan güçsüzsün. Yalnızlığın olumsuzluğu olduğu kadar olumlu yanı da vardır. O da tek başınalık. Aşkın insan olmanın, kendini gerçekleştiren insan olmanın bir özelliği de kendi başına vakit geçirmekten hoşlanıyor olmasıdır. Tek başına vakit geçirmekten zevk alır, kaliteli vakit geçirir. Bir olmanın içinde ikilik vardır aslında tek başına geçirilen zamanda. Bunu yapamayan insan yalnızlıktan dem vurur, vurduğu demde dertleriyle demlenir, içi acır, ölüm gibi gelir. Yalnızlığıyla yalnız kalır..
Yalnızlığın Felsefesi
Yalnızlığın FelsefesiLars Svendsen · Redingot Kitap · 2021388 okunma
·
160 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.