İvan Gonçarov 1847 yılında Rusya’nın Oblomovka denilen kırsal yerindeki taşralıları anlatan bu eseri bir dergide öykü olarak ele almış 1857 ise roman olarak 1 ayda yazmış. Yazarın dediğine göre bu hikaye zaten 10 yıldır aklında yazılı olduğundan 1 ay gibi kısa sürede tamamlamış. Oblomov kitabının yayınlandığı tarihlerde Rusya da batının doğuya yayılan kapitalizmin etkisine girmeye ve dönüşüm geçiren bir ülke olarak dünya da yerini almaktaymış. Bununla birlikte o dönemdeki insanların da yaşam tarzı, kültürü, geleneği dönüşüme başlamıştı. Oblomov kitabı da işte o zamanki Rus insanını eleştiriyor ve batılı insan ile kıyaslıyor. Yeni bir terim doğuyor Tembellik yani Oblomovluk ortaya çıkıyor.
Kitap muhteşem ötesi bir kitaptı her insanı kendiyle yüzleştiren sanki beni anlatıyor diye düşündüren bir eser. Herkesin içinde bir oblomovluk var bence de. Yazarın anlatımı hiç ama hiç sıkmıyor kitap öyle güzel akıyor ki hiçbir yerinde sıkılmadan sizi alıp o döneme götürmeyi başarıyor. Kitabın kalın olmasına bakmayın diyaloglar o kadar güzel ve etkileyici ki hele o Zahar ve Oblomov’un diyalogları çok hoşunuza gidecek. Kısacası herkesin okuması gereken bir klasik, ama bu kitap beni anlatıyor ben tembelim, miskinim diyorsanız kitabı okurken de yorulabilir, bugün kalsın yarın okurum diyerek erteleyebilirsiniz.
İyi okumalar diliyorum…