Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1724 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
İtirazım Var! Hem de Her şeye
Eser için söylenecek o kadar çok söz var ki incelememi yazarken yazılarımı toparlamak için günlerimi vermem gerekti. Bu eseri uzun bir tren yolcuğu gibi düşünün, koltuğunuza oturmuş pencerenize yansıyan manzarayı izliyorsunuz. Yolculuğunuz içerisinde birçok durak olacak, her durağınızda ayrı bir yer görecek ayrı bir duygu yaşayacak ayrı birşeyler öğreneceksiniz. Kimi zaman tarihe tanıklık ederken kimi zaman yaşamın en acımasız noktalarını soluyacaksınız. Yeri gelecek toplum denen olguların en kötümser yargılarını hissedecek yeri gelecek insanlığın manasını arayacaksınız. Hepsi bu kadarla bitmeyecek uzun düşüncelere dalacak ve birçok şeyi sorgulayacaksınız... O halde lokomotifi çalıştırıp bu elzem yolculuğa çıkmak için incelememize geçelim. Hugo eserinde birçok konuya değinsede özellikle altını çizdiği meselelere eser içerisinde ayrı bir yer tutmuştur. Bu sebep ile öncelikle ilk duraklarımızı eserin ana konuları üzerinde yapacağız 1. Durağımız: Dönemin Mevcut Kilisesi (Ruhban sınıfı) ve Aristokrasi içerisindeki Nepotizm olgusu, seküler bir bakış açısıyla eleştirilmiş. Eleştirinin hikaye içerisindeki entegrasyonu ise eleştirilecek olguya istinaden yaratılan anti karakterler ile yapılmıştır. Merak etmeyin incelememizin ilerleyen kısımlarında tüm karakterlere değineceğiz. Ek bilgi: Martin Verga Tarikatı dönemin dinsel yobazlık mevcudiyeti için önemli bir örnekleme olmuştur. Her ne kadar dönemin kilisesi eleştirilmiş olsa da ağırlıklı olarak Hristiyanlık misyonerliği de anti karakterler ile yansıtılmış. 2. Durağımız: Tarihsel Vurgular Özellikle Fransız Devrimi Sonrası Mevcut Durum Yani Monarşi - Cumhuriyet arası mekik dokuma dönemine büyük bir yer ayrılmıştır. Bu noktada yazarımız bizlere siyasi görüşünü yansıtmıştır. Gençliğinde şiddetli bir kral yanlısı olsa da, görüşü yıllar içinde değişmiş ve tutkulu bir cumhuriyet destekçisi olmuştur. Elbette yazarımız sadece kendi görüşünü yansıtmamıştır. Gelelim çoğumuzun eser içinde sıkıldığımız bölümlere. “Tarihsel Bilgiler” Dönemin siyasi tarihinin üstünde durmasının asıl nedeni; dönemi okuyucuya iyi bir şekilde anlatabilmek içindir.Çünkü okuyucu Fransız siyasi yapısını bilmez ise toplumun yargı ve değerlerinin nerden geldiğini anlayamaz. Ne demek mi istiyorum? Bu gün “Coğrafya Kaderdir” sözünü çoğumuz biliyoruz. İnsan doğduğu coğrafyadaki yargı ve değerlere göre evrilir ve kendine öz bir değer yargısı oluşur. O yüzden bu gün Avrupada yaşayan biri ile Asyada yaşayan birinin değer yargısı aynı değildir. Bu sebep ile Hugo eserin içerisinde ara ara hikayeye ara verip tarihi bilgileri okuyucuya aktarmış ve mevcut döneme büyük bir incelikle tarafsız bir tarihsel inceleme de yapmıştır. 3. Durağımız: Fransız Dönemi Adalet Sistemi Yazarımızın Fransız Adalet sistemindeki çifte ayrımcılığa ve düzensizliğe eleştirisini ''Bir İdam Mahkumunun Son Günü'' eserinden de hatırlamaktayız. Bu eserimizde de adalet sistemine karşı büyük bir eleştiri söz konusudur. Fakat yazarımız bu eserinde adalet olgusunu sadece yönetenlere değil, bizzat toplumun tüm kademelerine kadar indirip zincir halkayı kurmayı başarmıştır. İncelememin ilerleyen kısımlarında birkaç argüman ile bu konuyu biraz daha detaylandıracağım. 4. Durağımız: Fransız Siyasi Tarihi ve Toplumsal Dejenere Fransız siyasi tarihi dediğimiz zaman akılımıza ilk gelen şey Fransız Devrimidir. Yani zamanın en kanlı devrimi. Victor Hugo bu eserinde çoğunlukla toplum üzerinde durduğu için haliyle Fransız Devrimi etkisini de eserinin ana konusunun içerisine yaymıştır. Eseri okumadan önce ufak bir tarihsel araştırma yapmanız eseri tam anlamıyla anlamanıza olanak sağlayacaktır. Fransız Devrimi sonrası Aristokrat kesimdeki ailelerin dağılması, idam edilmesi ve bunların sonucunda yaptıkları göçler bizlere devrim sonrasını sınıfsal düzendeki yaşanan değişiklikler için çok önemli bilgiler yansıtıyor. Eser, sosyolojik açıdan da bir çok öğretiye ve ayrıntıya yer vermektedir. Değişen siyasi olguların toplum düzeni üzerine yansıması ve toplumdan bireye nüfuz ederek bireyler üzerinde paradigma değişikliklerine nasıl yol açtığını gözler önüne sermektedir. ********************************************* Peki, Hugo bu tarihsel değişikliği nasıl yorumluyor eserinde? Victor Hugo'da Charles Dıckens gibi bakıyordu devrime; Biraz tarihi merakı olanlar bilir ki Fransız Devrimi özgürlük ve eşit insan hakları içindi. Fakat işler tam olarak öyle gitmemişti. Devrim sonrası eşitliğin gelmediğini ve işlerin daha karmaşık bir hal aldığını yazarımız bize şu ayrıntı ile vermektedir. ''Aristokrat ve Serf kesimi arasındaki eşitliği sağlamak için yapılan atılımlardan bir tanesi zarif isimleri halka köylü isimleri soylu kişilere verilmesi. '' Charles Dıckens ise İki Şehrin Hikayesi Eserinde Devrimi şu cümlelerle özetlemişti; ''Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana '' Kısacası yaşanan acılar ve hikayeler aynı, değişen tek şey isimler oluyor... Özgürlük ve eşitlik için savaşıldığında en çok ezilen sefiller oluyor, özgürlük geliyor ama sefilleri tanımıyor bile... ***************************************^********** Buraya kadar okuduysanız lokomotifimizin 4 durağını da tamamladınız demektir. Siz değerli yolcularımıza umarım farklı şeyler göstermeyi başarabilmişizdir. Bundan sonraki duraklarımız için kemerlerinizi bağlamanızı rica edeceğim. Neden mi? Çünkü şimdi eserimizin en diplerine doğru giriş yapacağız. Hugo büyük bir meseleyi yatırdı masaya ve anlatmak için kınından çekti kalemini korkusuzca! sayfaların üzerine meydan okurcasına! Peki neye ? Adaletsizliğe, unutulmuşluğa, yoksulluğa, sefalete, çaresizliğe, özgürlüğe, haksızlığa, ezilmişliğe, teslimiyete! Kimin İçin? Tüm unutulmuş ve sefalete sürüklenmiş sefiller için... ********************************************** İncelememe karakterler üzerinden devam etmekte fayda olduğunu düşünmekteyim. Çünkü yazarımız vermek istediği mesajları ve eleştirileri özellikle karakterler üzerine yüklemiş olduğu kanısındayım. -Myriel= Dönemin mevcut Kilisesine karşı eleştiriyi yüklenen karakter. Myriel tüm yaşamını yoksul insanlara yardım etmek için harcamış lüks ve şatafattan uzak bir din adamı. İnancını diğer Papalara göre en temiz ve en içten şekilde hassas bir terazi ile yaşıyor. -Jean Valjean= Fransız adalet sistemindeki adaletsizliği ve toplumsal sorunları yüklenen karakter. Jean Valjean Fransız toplumunundaki gelir adaletsizliği ve sınıfsal ayrım yüzünden fakir bir yaşam süren ablası ve çocuklarının karnını doyurmak için çaresizlikten hırsızlık yapmak zorunda kalmıştır. Bu yüzden 4 yıl ceza almıştır. Adalet sistemindeki eşitsizlik yetmiyor gibi toplumsal yargılamadaki eşitsizlik içinde yazarımız ayrı bir noktaya dikkat çekmek istemiş. Jean Valjean hapishaneden çıktıktan sonra çalıştığı yerde sırf eski hükümlü olduğu için diğer çalışanlardan daha düşük ücret alması, eski hükümlü olduğu için hiçbir pansiyona kabul edilmemesi, cezasını çekmiş bir insanın dışarıda toplum tarafından tekrar yargılanarak daha da karanlığa nasıl itildiğini göstermektedir. ''Doğuştan kötü yaratılmamıştı fakat adaletsizlik ve toplumsal nefret onu bir canavara çevirdi.'' Onlar itti onu karanlığa ve onlar suçladı o karanlıkla, razı oldu bu düzene çekti cezasını ama yetmedi, bitmedi! biten cezanın da bir cezasını yüklediler omuzlarına... Bu karakterimizin hikayesi ile toplum içerisindeki adaletsizlik ve toplumsal nefretin bir insanı karanlığa sürekliği süreci en iyi şekilde görmekteyiz. -Jean Valjean karakterinin > Madeliene karakterine dönüşmesi süreci aslında tam olarak dikkat çekilmek istenen konular için önemli bir süreci yansıtıyor Zamanında yapılan ufak bir iyiliğin seneler sonra birçok iyiliğe sebebiyet vermesi ders niteliğinde bir ayrıntı olmuş. Keza zamanında duyulan nefretin nelere sebebiyet verdiği gerçeği bir tabu gibi duruyorken önümüzde. -Papaz(Myriel)>Javert>Fantine>Yetim Kalan Kız... -Fantine= Dönemin Fransız Toplum yapısındaki bağnaz ve gerici sistemine karşı yapılan eleştiriyi üstlenen karakter. Özellikle dönemin Avrupasında kadının yerini anlatmak için çok önemli bir karakterdir Fantine. Sırf boşanmış olduğu için çalıştığı fabrikadan sorumlu kadın tarafından işten çıkarılması, çocuğunun karnını doyurabilmek için hayat kadınlığı yapmak zorunda kalması ve toplum tarafından bu seferde hayat kadını olduğu için dışlanması, bir insanın çaresizlikten bir başka çaresizliğe sürüklenmesinin sebepleri ortaya ağır bir şekilde koymaktadır. Yazarımız bize bu durumu şöyle özetlemektedir. '' Fatinenin öyküsü toplumun bir köle satın almasıdır, Kimden? Yoksulluktan, açlıktan, yalnızlıktan, Terk Edilmişlikten. İsa'nın öğretileri Avrupa toplumu için önemlidir. Fakat henüz işlenmemiştir. Avrupa'da o dönem kölelik kalktığı söylenir fakat hala yaşar. Yükü kadınların omzundadır. Adı da Faişeliktir.'' -Javert= Hikaye içerisindeki sınıfsal ayrımcılığı yüklenen karakterdir. Fantine karakterini haklı olmasına rağmen sırf bir soylu adam ile tartıştığı için 6 ay hapis cezası vermiştir. O dönem içerisinde polis memurlarının hayat kadınları yargılama yetkisi vardır. Çünkü eğer ki bir soylu bir aileden gelmiyorsanız bir sefilsiniz ve sefiller asla haklı olamaz! Marius= Devrim sonrası Meşrutiyet ve Monarşi ekolü arasındaki çatışma ikliminde sıkışan insanların kavgasını gözler önüne seren karakter. Dedesi Gillenormad şiddetli bir kral yanlısı olmasına karşın babası Cumhuriyet yanlısı bir subaydır. Marius bu iki farklı siyasi kavga arasında aile bağlarının kopmasından büyük yara almış bir delikanlıdır. Bu noktada Fransız devrimi sonrası yaşanan görüş ayrılıklarının toplum ve birey üzerinde etkilerini çok net görmekteyiz. ********************************************** Karakter incelemelerimizden sonra bir kaç önemli noktaya değinmek istiyorum. Cumhuriyetçiler mi? yoksa Kralcılar mı? ''Cumhuriyet kasvetli bir gün batımında yükselen giyotin, İmparatorluk gecede parlayan bir kılıç'' Her iki görüşte de haklı yoktu birileri birşeyleri kendince doğru gördü ve bedelini topluma ödetti. Kazanan kim oldu? onu bilmiyorum ama kaybeden yine sefiller oldu... ''Cumhuriyet insan haklarını yığınlara veriyor, imparatorluk ise Fransız kavramını bütün Avrupa'ya benimsetmeye çalışıyordu. İhtilalde halkın yüceliğini imparatorlukta Fransanın itibarını gördü'' İki görüşün faydaları da vardı zararı da. Aslında yazar karakterleri yaratırken Fransanın siyasi durumunu anlatırken de ufak bir itirafla kendisinin de zamanında kralcı daha sonra cumhuriyetçi olduğunu anlatmak istemiştir. ********************************************** -Napolyon (Waterloo Savaşı) Bu savaşta yazarımız, Napolyon Bonapart'ın yenilmez bir komutan olmasından çok vermek istediği asıl mesaj; En kusursuz güç dahi bir gün en önemsiz tesadüfe yenilebilir! Nasıl' ki Kudretli Napoloyon'un topçu birliklerini bir yağmur durdurduysa en kusursuz sayılan güçler dahi farklı tesadüflere yenilebilir. ******************************************** Kitabı okuduktan sonra kendime şu soruyu sordum; Tüm şikayet ettiğimiz şeyleri aslında bizler yaratmadık mı? Bir insanın hata yapmasını sağlayacak zemini hazırlayanlarda bizler değil miyiz? Sonrasında bu hatayı yaptığı için onu dışlayanlarda yine bizler değil miyiz? Kendi kurduğumuz düzenin şikayetçilerinden başka birşey değiliz aslında... Çözümümüz iyi ile kötü arasındaki kavganın hakemliğini yapmak mı? Peki neden? Hayatın herkese aynı fırsatları vermediği gerçeğini hiçe sayıyoruz? Hayata kimse aynı noktadan başlamıyor. Hepimizin farklı ailesi farklı bir çevresi farklı bir coğrafyası var. Hikayesini bilmediğimiz insanları yerden yere vurmak ne kadar kolay... Ne güzel bir söz; "Herkes aynı anda geceyi yaşar ama herkesin karanlığı farklıdır." Anlayabilmek gerek daha çok anlayabilmek! Çünkü eğer anlayabilirsek işte o zaman tüm amansız yargılamalarımıza bir son verip birşeyleri düzeltebiliriz. *********************************************** Yolculuğumuzun sonunu yazarımızın şu alıntısıyla bitirmek istiyorum; Victor Hugo bu eser için şöyle der: " Tüm halklar tarafından okunur mu bilmiyorum ama ben hepsi için yazdım" Eser ile ilgili odamda olan materyaller ile ufak bir görsel yapmaya çalıştım :) Umarım beğenirsiniz. i.hizliresim.com/hiv6u5f.jpg *************************************************** Sizlere kitap içeriği hakkında bir galeri yapmak istedim. Sefalet; bebeğine para göndermek için saçlarını kesip satan annedir… “Yavrum artık üşümeyecek. Onu saçlarımla giydirdim” i.hizliresim.com/tgjjqah.jpeg Adaletsizlik; birileri bolluk içinde yüzerken birilerini açlığa bırakmaktır... “14 yaşımdayken karnımı doyurmak için bir parça ekmek çaldığımda beni zindana attılar ve orada tam 6 ay bedava ekmek verdiler.” i.hizliresim.com/9fablcc.jpeg Aşk; Bir insanın ruhunun derinliklerini sevmektir... “Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık! Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin, onlara yeniden kavuşursunuz.” i.hizliresim.com/5rumi60.jpg Çaresizlik; Yığınla geceyi sırtlamak hiç gündüzden haber olmadan... "Ölmek bir şey değil, korkunç olan yaşamamaktır." i.hizliresim.com/sr018qu.jpg Okuyacak tüm okurlara şimdiden iyi okumalar dilerim...
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202187,1bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
7,4bin görüntüleme
Halil Tunç okurunun profil resmi
Muazzam bir inceleme. Her şeyi çok iyi irdelemişsiniz. Çok profesyonelce. Ben de kendi incelememi güzel sanıyordum :))
Ege okurunun profil resmi
Güzel düşünceniz için çok teşekkür ederim. 🙏
Esra K. okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık incelemeniz gerçekten çok detaylı ve çok akıcı. Esere hayranlık ve ilgi yükseldiğinde insan bunu en doğru, en derin analizi ile aktarmaya ciddi emek harcıyor. Paylaşımınız için teşekkürler, iyi okumalar dilerim. 🙏💫📖
Ege okurunun profil resmi
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim 🙏
Melike görür okurunun profil resmi
bu sefiller kitabının incelemesinden sonra benim bu kitaba karşı güzel inceleme yazma inancım kalmadı maalesef ellerinize sağlık.
Ege okurunun profil resmi
İnce düşünceniz için teşekkür ederim. Eminim daha iyisini yazacaksınız :)
2 sonraki yanıtı göster
Bülent Ekşi okurunun profil resmi
Akademik incelemeniz için teşekkürler. 1789 Fransız ihtilalinin sonucu, monarşi-cumhuriyet kavgalarının ardından De Gaulle'ün Beşinci Cumhuriyeti ile oturan Yarı Başkanlık sistemi oldu. 61 Anayasasını hazırlayanların 1946 Fransız Anayasasını dikkate alırken 1958 Fransız Anayasasını birazcık gözden kaçırmaları komiktir aslında. Herneyse incelemeniz bana bazı şeyleri hatırlattı. Sefilleri okuduğumda 13-14 yaşlarındaydım galiba. Aradan geçen uzun yıllarda her zaman için bir numaram olmuştur. Yaş itibarıyla incelemenizdeki harika çağrışım ve bilgilerin farkına varmam mümkün değildi ama vicdan ve merhameti (umarım) anladığım kitaptır. İki kitabın sonunda bayağı bir göz yaşı döktüğümü hatırlıyorum. Biri Lord Kinross'un Atatürk kitabı diğeri de Sefiller. İnceleminize verdiğiniz emek için tekrar teşekkürler. Sizden Cyrano de Bergerac incelemesi okumayı çok isterim.
Ege okurunun profil resmi
Güzel düşünceleriniz için çok teşekkür ederim🙏 Bahsettiğiniz kitaba en kısa sürede bakacağım😊. Maalesef Fransa uzun yıllar Cumhuriyet sistemini oturtamadı. Hala da oturtamıyor… Devrim sırası ve sonrası kontrol alınamayan bir hal aldığı için çoğu şey ezbere ve aceleyle yapıldı. Gayet doğal bazı şeylerin atlanması çünkü çoğu şey zaten yapılmış olmak için yapıldı…
Bu yorum görüntülenemiyor
Sinemm⚆⁠ᴥ⁠⚆ okurunun profil resmi
Şuan inceleme yazmak her yiğidin harcı değilmiş onu anladım 😄 kitabı okumuştum ve bu incelemeyle de kafama takılan soruları cvplarını almış oldum. Ellerinize sağlık çok kapsamlı olmuş ✨👏
Ege okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 😊
OLRİCA okurunun profil resmi
“Hayata ne verirseniz karşılığını alırsınız” sözüne istinaden sizin bu kitaba verdiğiniz emek (en çokta zaman) bizde de karşılığını buldu. Hayat ayrıntılarda gizli ve siz bu ayrıntıları tek tek bulup bizlere sunmuşsunuz . Teşekkür ederim, keyifle baştan sona okudum incelemenizi ve heybeme aldım bana gerekli cümleleri ..
Ege okurunun profil resmi
Bu güzel düşünceniz için çok teşekkür ederim.😊
Bu yorum görüntülenemiyor
D. okurunun profil resmi
Ayırdığın zamana, verdiğin emeğe, gösterdiğin özene kat kat değmiş bir inceleme olmuş.. Kalemine sağlık.. Muhteşem✌️ Fotoğraf sanatına da yönel lütfen kurgu çok çok iyi:)
Ege okurunun profil resmi
Çok teşekkür ediyorum ince düşünceniz için 😊
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.