Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

77 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Hey durun merhamet edin!!
Günümüzde, tercih edilmesede hatta çoğu ülke kaldırmış dahil olsa yasalarında idam cezası halen varlığını koruyan ülkeler bulunmaktadır . Asıl mantığı ceza olduğu için halk ders(ibret) alsın diye halka açık bir şekilde sergilenir.(kitapta görürüzki ibret değil zevk alırlar) Tarihte ölüm cezasına karşı olan' victor hugo' idam cezasının yanlışlığını ve kaldırılması gerektiğini 19.yy bize bu eser ile anlatıyor.(Voltaire ve Jean-Jacques Rousseau idam cezasını destekleyen yazarlardandır) Bir idam mahkumunun son günü eseri bizi bir önsözü ile karşılıyor yazılan önsözde ; suç işlemeyi hastalık olarak görmüş ve bunu tedavi etmenin en doğru karar olduğunu dile getirmiştir. Bu düşüncesini destekler nitelikte bir eser yazmıştır kitapta; ilk olarak kimsesiz olan ve iyiyi kötüyü ayıramayan suça yönelen çocuktan bahsetmiş ,diğeri ise idam cezasında sadece bir insan ölmediğini aksine bir aile bir geçmiş ve gelecek öldüğünü ,toplumdan dışlandığını bu önsözünde bahsetmiştir. en etkili kısmı ise önsözü bitiren ve beni etkileyen cümle yazarında suçu hastalığı görmesini güzelce destekleyen son Suça bir hastalık gözüyle bakılacak ve bu hastalığın sizin hakimleriniz yerine doktorları, sizin kürek mahkumiyetleriniz yerine hastaneleri olacak. Özgürlük ve sağlık bütünleşecek. Öfkeyle cezalandırılan kötülük şefkatle tedavi edilecek. Hatta, Victor Hugo’nun anlattığına göre giyotin ile idama mahkum edilmiş 4 devlet bakanının idamından önce, sırf bu kişiler elit tabakadan olduklarından ölmesinler diye ölüm cezası duraklatılıyor. Herkes artık ölüm cezası yok diye rahat bir nefes almışken bu bakanlar beraat ettiğinde ölüm cezası tekrar yürürlüğü konuluyor. Victor Hugo bunun da yanlış bir uygulama olduğundan yakınıyor. Bunu gören ve normalde idama karşı olanlardan bazıları, bu bakanların da yasaya uygun olarak cezalandırılmamasına kızarak bunlar için idam cezasını desteklemeye başlıyorlar.(alıntı) Victor Hugo’nun kitabını eleştirenleri eleştirmek için 3.baskısından itibaren kitaba eklediği tiyatral önsözü yer bulmaktadır. Bence bu önsözünde ise kitabını nasıl eleştirildiği ve nasıl yorumlar aldığını bize anlatmıştır. Ve evet gelelim son kısma yazar bize bir idam mahkumunun ölmeden önce ağzından yazdığı ve uğradığı haksızlıkları,düşüncesiz davranışları anlatıyor. Bu insanların ,hapse girmeden önce bir yaşantısı olduğunu,Bir ailesi olduğnu ve en önemlisi bir benlikleri olduğundan bahsediyor. peki empati yapalım düşünelim:Bir daha güneşi göremiceğinizi,rüzgarı saçınıza değmeyeceğiniz son kez özgür olmayı ve en önemlisi geride kalanları düşünün. Toplum nasıl gözle bakıcaktı ailenize, hakkınızda asılsız dedikodular çıkacak ama yoksunuz nasıl savunacaksınız, ailenizden geriye kalanlar ise nasıl hayatta kalacaklar,bu mahkumumuzun geride kalan 3 kişisi vardı; mahkumumuzun annesi bir daha anneniz saçınızı okşayamayacağınızı düşünün ,mahkumumuzun eşi bir daha eşinizi öpemeyeceğiniz düşünün ve mahkumumuzun kızı bir daha asla çocuğunuzla oyunlar oynayamayacağınızı, ona hayat hakkında tavsiye veremiceğinizi ,onun ilklerini göremiceğinizi düşünün ya da 18 yaşınızda giyatin sehbasında olan sizin hiçbir zaman sevdiceğiniz olmayacağını düşünün. işte bahsedilen tüm bu olayları bize mahkumun aklından geçiyor ve hissederek yazarak bize miras kalıyor. Kitapta yazarımız görevlilerin merhametinden bahsetse de tek yaptıkları :hayatta son kez bakan bu ;yaşı az ama saçı ak' kişiyi huzurla ölüme yollamaktı . Tüm isteklerini yapıyordular,güzel bir yemek ile karnını doyurmuştular ve en önemlisi ibret olsun diye idam edilen mahkumumuz aslında sadece bir eğlence amacı güdülen kişiydi. Eğlenceyle izleyenler bilmiyordular hepsinin zevkle izlediği bu şölende hepsi bir giyatin sehpası adayı olduğunu ve o sehpada 6.kez kesmeyen satırının vücudunuzun nasıl parçaladığını belki bilselerdi bu sahte siyasi gerekçelere karşı çıksalardı her şey değişebilirdi . İşte bir eser böyle bitti idam cezasının hala uygulandığı ülkeler ve bunu normalize etmiş halklar bulunmaktadır en çok idam cezasının uygulandığı çindir. Ve idam edilen ise uygurlar olduğu yönünden iddialar bulunmaktadır.(umarım asılsız bir iddiadır) idam fikrimi tamamen değiştiren bu eserle iyi ki yollarımız birleşti ve incelemeyi bir alıntı ile sonlandıralım: Manevi acının yanında fiziki acının ne önemi var? Hoşça kalın Merhametle kalın
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020120,6bin okunma
·
796 görüntüleme
ZÜMRA okurunun profil resmi
Aklıma
Albert Camus
Albert Camus
'nun
Yabancı
Yabancı
kitabını getirdi. Mearsault diyordu beni bir ağaç kabuğuna da koysalar ona da alışacaktım diye: #138637505 Güzel bir inceleme olmuş eline sağlık Melike. Okuma isteğimi kabarttı👀
Melike görür okurunun profil resmi
Öncelikle Teşekkür ederim o kabartan hişse güven ve başla incelemeni bekliyor olacağım👀
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.