Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnancımı yitirdiğim anlar olmuştu benim de. Duygularım susmuştu. Hiçbir şeyi düşünemez hale gelmiştim ve hayatım bir kısır döngüye sürüklenmişti. Her gün aynı şeyleri yaparak, günler birbirini kovalayıp duruyordu. Sanki birileri ışıkları söndürmüştü ve her yer karanlıktı, hiçbir şey göremez olmuştum. Tarifi imkânsız pişmanlıklarla ve acılarla dolu biten yaşamlar gördüm. Ne kadar da acı. Bende mi öyle olacaktım? Benim de mi boşa geçen yıllarım birikecekti ömür depomda? Pişmanlıklar mı dolanacaktı dilime? Düştüğüm zaman yalnızca dizlerim kanamıyor, yüreğim de kanıyordu. Ayağa kalkacak gücü kendimde bulamıyordum. Birileri gelsin ve kollarımdan tutup beni kaldırsın istiyordum. Tıpkı kangren olmuş bir parmak gibiydim. Ya kesilecek ve imha edilecektim, ya da bir an önce iyileşecektim. Duygularımın ve düşüncelerimin tam anlamıyla kangren olduğu bir anda, internette dolaşırken, tesadüfen bir video ile karşılaştım. Öylesine dinlediğim bir konuşma ile tüm hayatımın bir anda değişebileceğini tahmin bile edemezdim. Ama aynen de öyle oldu. Mustafa Çay hocamın videolarından biriydi dinlediğim ve söylediklerini ilk duyduğum an suratıma tokat gibi işlemişti söyledikleri. “Bir karınca, eğer isterse bir fili rahatlıkla yiyebilir” diyordu. Şaşırmıştım. Önce saçma buldum. Sonra bu cümlenin üzerinde düşünmeye başladım. Gerçekten de doğru olabilir miydi? Bir karınca bir fili yiyebilir miydi? Kendini karınca gibi gören ben, gözümde bir fil gibi büyüttüğüm kocaman hayatı yiyebilir miydim? Dinlemeye devam ettikçe, ön yargılarım kırılmaya başladı. Evet, mantıklıydı söyledikleri. Belki milyonlarca kez ısırmak zorunda kalabilirdi ama eninde sonunda karınca fili yemeyi başarırdı. Yıllardır ertelediğim, gözümde büyüttüğüm, korkup kaçtığım şeyleri düşününce, bu farkındalıkla birlikte bir anda sudan çıkmış balığa döndüm resmen. Farkında olmamanın farkına varmak... İşte yaşadığım durumu açıklayan en güzel ifade buydu…
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.