Bu eseri değerli bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum ve harikulade memnun kaldım. Ömer Zülfü Livaneli’nin Son Ada eseri kırk
haneli bir adada yaşayan insanların sade ve gösterişsiz yaşamlarını konu
eder. Romanların başlangıcı adeta her insanın yaşamak istediği ideal bir yer
–ütopya- iken, adaya sonradan dâhil olan başkanın üstünlük kurma
isteğiyle distopyaya dönüşür. Diktatör bir başkanın etrafında gelişen bu
durum pek çok ayrıntıyı içerisinde barındırırken iktidarlık üzerinden
diktalık olgusunu hatırlatır. Nitekim Son Ada insanların huzur içinde
yaşadığı bir yerin demokrasi adı altında tek kişinin iradesiyle bozguna
uğratılmış bir topluluğun yansımasıdır. Martıların ve insanların büyük bir
denge içerisinde yaşadığı bu ıssız ada, sanatla da birleşerek üzerinde
yaşanılan dünyayı farklı bir boyutta düşünme imkânı tanımaktadır.