Mini bir ihtar..
Buradaki genç kardeşlerimiz mutsuzluk edebiyatı yapmaya bayılıyorlar. Hele genç hanım kızlarımız dibini sıyırmak adına ne yapacağını şaşırmış durumdalar. Elbet bazıları laf olsun deyi bunları yapıyor da olabilir; "belanın ağızdan çıkan söze bağlı olduğunu unutarak." Demem o ki sevgili kardeşlerim: "Allah bu şükürsüzlükten sebep öyle bir belanı verir ki buraya sızlanacak parmakların yerle yeksan olur." Etme, verilen nimete şükret. Gelen belaya hamd et. Belayı kendi ağzınla bağıra bağıra da çağırma. Son olarak: Siz gerçekten mutsuzluğun ne olduğunu bildiğinizi mi zannediyorsunuz küçük hanım/bey?
Parti kurarsan oy verebilirim abi :) o derece iyi yani
Estağfirullah. Rasgele yazdım ama çok beğeni aldı. Heralde samimi yazmışım. Yada herkesin ders alma saatine denk geldik. Yada en istediğim kısmı Rabbim beni tam affedecek samimiyeti arıyordu ona tevafuk getirdik hamdolsun. 🤗🌺
2 sonraki yanıtı göster
Abi 131 beğeni nedir? 😃 e sen fenomen olmussun 😀
Bende alışık değilim ama bu aldı yürüdü birden. Baktım beğeni artıyor yürüyüşüm, oturuşum değişti yaw. 😂😂😂
8 sonraki yanıtı göster
Mutsuz eden insanlardan uzak durup funny kullarla irtibatta olmak lazım :)
Come here Come here ne olursan again Come here. 🥹
13 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Benim için güzel bir uyarı oldu abi, Allah razı olsun. Tek sorun ihtarı iftar diye okudum🤭
O kadarda olsun yaw. 😂
1 sonraki yanıtı göster
Hanımefendi sanmıyorum kimsenin sizin mini bir ihtarınıza ihtiyacı var. Gelen belaya hamd etmek galiba onu dile dökmekten daha kötü gibi geldi bana. Ama galiba yani. Böyle yazdığınıza göre bu konuları bilip söyleyen birisiniz.
Bizim hanımefendiler bizi dinlediler efendim. Gelen belaya hamdetmek'in mânâsı şudur: "Rabbim sen bizim sahibimizsin. Senden ne gelirse biz buna razıyız. Ama Sen bunları bizim hakkımızda hayırlı eyle. Günahlarımıza keffaret, cennet derecelerimize de basamak kıl." demek. Şimdi ne dersiniz?
6 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
💯 kadere fetva vermek derler yaa. Kişi söylediğidir. Rabb'imiz de ben kulumun zannı üzereyim demiş. Biz seni Gafûr ve Rahîm olarak biliyoruz ey Rabbim. Ne gelirse senden. Hepsi de ebedî hayatımızın iyiliği için. Ecdadın dediği gibi
انا لله و انا اليه راجعون
Yazının şükretmekle ilgili ksımına katılmakla birlikte herkesin kaldırabileceği acı eşiğinin farklı olduğunu belirtmek isterim. Aynı acı birinde ölümle depresyonla, diğerinde amaaan bu da neymiş deyip hayatına kaldığı yerden hiç bi şey olmamış gibi devam etmekle sonuçlanabilir... O yüzden "siz gerçekten mutsuzluğun ne olduğunu bildiğinizi mi zannediyorsunuz" kısmına katılmeyrum....
İlk cümleye bakarsanız ne diyor şair orada "mutsuzluk edebiyatı". Yani mutsuz olmak dertlere naçar kalmak başka bir şey, herşeyi dertmiş gibi görüp bunun edebiyatını yapmak bambaşka bir şeydir efendim. Mesela hanım kızımız markete giderken eteğine çamur değiyor. Bunu bir anlatıyor ve öyle abartıyor ki zanneddersiniz kıyamet başına kopmuş. Benim izah etmek istediğim olay bu. Yoksa acıyla, dertler ve bunları hafife alarak bir şey yazmış değilim. 🤗
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.