Bu arada, Kongre salonuna girmezden evvel koridorda Rauf Bey'e tesadüf ettim. "Kimi reis yapalım?" dedim. Rauf Bey, adeta heyecanlı bir sesle, zaten söylemeye hazırlanmış olduğu o anda halinden anlaşılan bir tavırla ve keskin bir lisanla "Sen reis olmamalısın!" dedi. Derhal Hüsrev Sami Bey'in verdiği malumatın sıhhatine
inandım ve bittabi üzüldüm. Gerçi, Erzurum Kongresi'nde de benim riyasetimi sakıncalı görenler vardı. Fakat onların ne mahiyette insanlar olduğunu izah etmiştim. Bu defa en yakın arkadaşlarımın aynı zihniyeti göstermeleri beni düşündürdü. Rauf Bey'e: "Anladım, Bekir Sami Bey'in evinde aldığınız kararı bana tebliğ ediyorsun" dedim ve cevabını beklemeden, yanından uzaklaşarak Kongre salonuna girdim.