Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

88 syf.
6/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
İçinde 14 öykü barındıran bu eserin karakteri sokakta geçerken karşılaşacağımız sıradan insanlar.Gerçi Sait Faik'in öykülerinde hep bu gündelik sıradan insanların yaşantılarını ve karakterlerini görmekteyiz. Bu gündelik insanların durumlarını iyi bir dil ve gözlem yeteneği ile ortaya koymaktadır. Bu karakterler eserine de ismini veren lüzumsuz adam, Kasabın karısı, bacaksız adam, rahip, balıkçı vs. oluşturmaktadır. Kadına şuh bir bakışıda bu eserde görmekteyiz.Sait Faik sanırım kemal Tahir gibi kadın yönünden şansız yaşamış bu hayatı. Doğru!.. Fatma'nın bacakları, hele tahta silerken, görülmemiş şeylerdi! Ne sinemalarda, ne de Sarhoş Mehtap'ta böylesini görmüştü: Bir bacakla iş bitmez ki... Evet!.. Saçları da güzeldi: Öyle ince ince, öyle sabah ışığı gibi dökülürdü ki... Saçlarla da iş bitmez. Gözlerinin o hiç eksilmeyen mavi suyu, yazın insanın vücuduna sarılan deniz suyu gibi mavi bir su idi ama ne fayda!.. sayfa: 51 Çorbama sarmısak koydurtmadım. Gezintimi yaptım. Hava kararırken Maçka'ya vardım. Oralar da bir başka âlem... Dönüşte yedi sene daha mahalleden dışarı çıkmamaya karar vereyim dedim, olmadı. Bu başımı döndüren, iki günlük hayattan şaşkına dönmüştüm. Bir ara ne düşündüm bilirmisiniz? Şu bizim dükkânla evi satayım. O sazlı gazino yok mu hani, söz açtığım? Orada dışarı siparişlerini gören kız vardı ya -hani alnı dar olanı- onu metres tutayım. Bir sene sonra da öleyim. Sayfa: 16 Baktım: Bir çamın altına bir çift uzanmıştı. Kız erkeğin kolunda uyumuştu. Erkek havada uçuşan bulutlara dalmış, cigarasını içiyordu. Bir müddet baktık. Sonra geldiğimiz yere doğru yürüdük. Yüzüme, adeta zeki diyebileceğim, kendisini haklı görüp görmediğimi anlamak isteyen bir halle bakıyordu. Benim karı yok.. Karı güzel... dedi. Dudaklarının kenarından hayal gibi beyaz bir dil geçti. Sonra ses işitmiş gibi uzun kafasını kaldırıp bir şey dinlermişçesine durdu. Gözleri gene hayvanlaşmıştı. Uzakta bir çift görmüş olacaktı. Hırsız adımlarıyla oraya doğru başı önünde uzaklaştı. Sayfa: 87 Bineyim bir Boğaziçi vapuruna günün birinde. Bebek'le Arnavutköy önlerinde arka taraftaki oturduğum kanepeden kalkayım, etrafıma bakayım; kimseler yoksa, denizin içine bırakıvereyim kendimi. Ben yaşayarak, gülerek, toprak anamızı, güzel kızları seyredip severek üç gün sonra öleceğim. Üç gün sonra papaz efendi öldü. Sayfa: 71
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz AdamSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 20117,8bin okunma
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.