Öncelikle Nazlı’yı okumak çok zordu. Bencilliğinden yastıkları ısıracaktım. İnsanlara karşı öfkesi var ama kendisinin de insan olduğunu unutuyor. Ona demek isterdim ki: Yargıladığın şeyleri hayatta sen de yapıyorsun o yüzden konuşma hakkın yok Nazlı. Kitaba sırf para verdim diye devam ettim başlarda. İyi ki etmişim, sonunda kitabı sevdim ama sonu çok oldu bittiye getirilmişti. Açıkçası bitirince hiçbir şey anlamadım ve bu salak hissettirdi. Ama hayır ne ben ne de benim gibi okuduktan sonra hiçbir şey anlamayan %80 okuyucu salak değil. Yazar kesinlikle detaya girmeliydi ve açık bir şekilde yazmalıydı. Kapalı ve imalı yazımı yüzünden hikayede mantık hataları oluşmuş ayrıca. Son olarak kitabın ismi hikayeye uymuş, hoşuma gitti.