Sait Faik Abasıyanık, durum öyküsünün önemli temsilcilerindendir. Kitapta on dört farklı hikaye ve farklı karakterler mevcut. İçeriğindeki hikayelerin gözlem gücü yüksek, dili ve üslubu bakımdan çok güzeldi. Öykülerdeki karakterlerin yaşamları, duygu ve düşünceleri olduğu gibi yansıtılmış bu sayede size karakterleri yaşamanıza imkan veriyor. Kitabımız hayatın alt tabakasındaki insanların öykülerini anlatılıyor. Hikaylerimizden kısaca bahsetmek isterim ; -Lüzumsuz Adam : Hayatından pek memnun olmayan içine kapanık yabancılar ile pek iletişime acık olmayan kendi halinde yalnız biri. Rutin bir şekilde ve iç dünyasında hayalleriyle yaşayan bir adamın hikayesi. Asıl sorunu kendiyledir. Hayatımızıda mutlu olabilmek için rutinden uzak durup çabalamak ve hayallerimizin izinden gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. -Ben Ne Yapayım? Genç bir yazar ticarete atılır. Bu ortak babasının bulduğu biri tabi sonra dolandırılır. Dolandırıcılar hep aynıdır önce fazlasıyla güven verir sonrası ise hüsran. İnsanları çok iyi tanımadan beraber bir yola çıkmamak gerek diyelim :) -Birahanedeki Adam Burada yazarımız insanın yüzüne bakarak bile bir insanın yaşantısının bir kısmını anlayabiliriz diyor. Nitekim başarılı oluyor :) Aramızdan bir insanı konu alıyor. -Mürüvvet Öyküde kısaca çalışılan için insan emeğinin ve sağlığının önemsizliği vurgulanıyor. Değer görmeyen çalışanlar, insana üstten bakan patronlar... -İp Meselesi Köye özlem duyan, sade huzurlu bir hayat isteyen, şehirdeki hayat mücadelesinden ve insanlarından bunalmışlığı anlatmakta. İnsanlara gelecek olursak, çıkarları için bir başkasını hakkına umursamadan alıkoyması şehrin kötülüğünü gözler önüne seriyordu. -Menekşe Vadi Para, lüks yaşam ve güzel bir kadın uğruna hırslarına yenik düşen bu uğurda ailesini terk eden bir yaşam. Sonun da ise pişman oluyor, herşeyden önce insan hayatında ailenin ve huzurun önemini vurguluyor. -Bizim Köy Bir Balıkçı Köyüdür Balıkçı hikayesinde kendilerine has hoş bir jargonla anlatılıyor. Çalışmanın zorluğu, verilen mücadelenin emeğin kıymeti ve karşılığı bazen yetersiz gelse de umudun sonraki günlerde olduğunu belirtiyor. -Kaçamak, Papağan, Karabiber İftira ve dedikodunun hayatta ölüm gibi korkunç birçok sebebiyet doğuracağını belirtiyor. Olan olduktan sonra son pişmanlık fayda etmez. Sonuç olarak insan eline, beline ve diline sahip olmalıdır. -Bacakları Olsaydı Kimse göründüğü gibi değildir. İnsani duyguları sömürüp bunlarla geçinenleri konu alıyor diyebilrim. -Ayten Birine karşı beslediğimiz duyguları, bir yolunu bulup karşı tarafa açıklamamız gerek yoksa sonunda arkadasından bakakalırız.. -Papaz Efendi Eberden farklı kalıbın dışında olan Papaz Efendi'yi konu ediniyor. Hayatın huzurunun toprakta, doğada olduğunu ve insanların gerek ön yargı ile gerek yaptıklarıyla huzuru nasıl yok edebileceğine değiniyor. İnsanları tam tanımadan hakkında yargıda bulunmamakta fayda var. -Bir Külhanbey Hikayesi Yapıtğı iğrenş iş ve sevdiği kadının burada çalışmasına göz yuman bir Külhanbey! Ahlak ve aşk bir bütündür bence ,ya sahip çıkmalısın ya da uzaklaşmalı. -Kameriyeli Mezar Hayatın sonunun olduğu, ardından hoş anılar bıraktığı gibi de hüznü de barındırdığını görüyoruz,.Gerçek bir sevdayı ölümün bile ayıramayacağını da belirtmek gerek ;) -Hayvanca Gülen Adam Yalnızlık ,sevmeye sevilmeye özlem duymak. Çiftleri omuz baş üstünde mehtabı seyre dalarken gördüğünde ne kadar yalnız olduğunu hissetmek... Sait Faik Abasıyanık'tan okuduğum ilk eser ve devamını da getirmek istiyorum.Yazarımız belki de gerçek hayatta tanıdığı bir çok insanı, yazdığı öykülerle ölümsüzleştiriyordu...