Bundan sekiz ay önce her gece yatmadan bir tane korku filmi izlerdim. O saatte ya herkes uyumuştur uyumayanlar da korku filmini izlememek için kafasını yastığın altına sokardı izlemek istemezdi. O gece Mara diye bir korku filmi çıkmıştı saat 10 gibiydi. 15 yaşındaki erkek kardeşimi bir şekilde ikna edip filmi izlettirmiştim. Kendisi zaten fazlasıyla korkaktı. Filmi doğru dürüst izleyemedi bile sürekli kafasını bataniyenin altına sokuyordu. Film bir şekilde bitti sonra uyuduk. Gecenin yarısı biri beni uyandırıyordu. Erkek kardeşimdi. Sürekli etrafına bakıp duruyordu. Gözlerinde ki o tedirginliği ve korkuyu pencereden giren ışıktan dolayı net bir şekilde görüyordum. Ne olduğunu sordum. Uyuyamıyormuş. Yarım yamalak izlediği filmden dolayı. Kuruntu yapmamasını uyumasını söyledim. Ama etrafına o kadar korkuyla bakıp duruyordu ki tedirgin olmamak imkansız dı. Yanımda yer açtım uyuması için. Elimi tuttu. Ve uyudu. Ben de tam dalmıştım ki. Tekrar uyandırdı bu sefer ağlıyordu ve tekrar uyuyamadığını söyledi. Ne yapacağımı şaşırdım onu o halde görünce kendime lanetler yağdırdım. Bir elimle saçlarını okşuyordum diğer elimi zaten o mesken tutmuştu. Ona masal anlatmaya başladım. Iki de bir uykuya dalıp sıçrıyordu. Masal, kitap, okul anılarım derken saat sabaha yaklaşıyordu. Ve iki dakika da bir uyuyup sıçrıyordu. Sonra sabah ezanı okunmaya başladı. Kalktık beraber sabah namazını kıldık. Ses olsun diye TV ' yi açtım. Televizyon sesiyle zar zor sabahı ettik. O günden sonra bir daha korku filmi izlemedim. İzleyemedim daha doğrusu. Gerilim filmlerine bile bakamıyorum artık. Scooby Doo' ya bile denk gelsem hemen kanalı değiştiriyorum. Bunun nedeni sabaha kadar uyuyamamaktan şişmiş gözlerim miydi yoksa kardeşimin gözlerinde ki o korku ve tedirginlik miydi? Bilmiyorum. O günden sonra darmadağınık olan psikolojimi hala toplayamadım