Gönderi

Kimi Kimisi Kimileri
Ne desem sana ben şimdi? Neyi, nasıl anlatsam: Kimi, Hainmiş; Bayrağını, vatanını satar olmuş. Kimi, Yiğitmiş, Arslan'mış Sıkılan kahpe, kör kurşuna siper etmiş gövdesini; Şehit olmuş. Kimi, Caz, saz, sefa içinde; İnsanlığından olmuş. Kimi, Okumuş, dirsek çürütmüş,  Tabiri caizse yalamış mürekkebi, Adam gibi adam olmuş. Kimi,  Şair, Kimi, Aşık, Kimi, Helak olmuş. Kimi  Acımasız, soğuk sokakların dilencisi, Kimi, Sadece çocuk ama hep çocuk bırakılmış... Kimi, Ana, Kimi, Baba olmuş. Kimisi de hiç birini olamamış... Kimisi özgüven patlamasıyla; Oturtmuş özgüvenini gövdesine; Ukalalığı cabası... Cesaret dersen ha keza Zira adamlığını unutmuş. Kimi, Ellerini ovuşturuyor, Gözlerinde şeytanla ortaklığının mukavelesi... Kimi, Gece yarısını düşünüyor; O evin avlusunun yüksek duvarını ve çelik kapısını... Kimi, Alacağı kirli paranın hesabında; Memuriyetinin masumiyetini tecrübesi ile satmışken simsarlara. Kimi, Hayal kuruyor sevdiği adamla/kadınla; Mutlu geleceklerini planlarken,  Küçük, kutu gibi bir ev ve çiçekli bahçesinde; Semiz, afacan çocuklarını... Kimi, Hırs yapmış, Esaretine düşmüş adeta; Çiğnemediği haram lokma, Yalamadığı arka, Etmediği halt kalmamış... Para, makam-mevkii uğruna, paralanmış... Kimi, kimisi, kimileri... Derken; Dünya imiş, dönmüş... Kimi, kimisi, kimileri toprak olmuş, ölmüş... Kime, neye in(s)ansam ben şimdi? "Az aşım, dertsiz başım" diyen Aşa Ana'ya mı? Yoksa "Az eşya, az insan" demiş Kafka'ya mı?
Nuh Karaaslan
Nuh Karaaslan
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.