Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Pek çok önemli buluşun uykudan ileri geldiği ve çok sayıda büyük sanatçının yaratılarının kaynağını onda buldukları ortaya çıkmamış mıydı? Uyku, gerçeği açıkça görmeyi engelleyen, her türlü önyargıyı ve ruhsal kilitlenmeyi yok edici özellik taşıdığı için bunda olağanüstü bir yan yok. Uyku, gerçek korkusunu, insanları bilgisizlik içinde, aptallıktan da öte ot gibi yaşatan bu korkuyu ortadan kaldırır. Ne yazık ki sıradan bir uykucu, uykusundan herhangi bir bilimsel yarar sağlayamaz. Düşlerinde, bilginin meyvelerine başıyla şöyle bir dokunsa da onları devşirme kaygısını duymaz. Kemirecek birkaç kök için toprağı eşelerken, saklı bir gömünün yanından başını çevirmeden geçen bir köstebek gibidir. Çünkü, düşçüyü alıp götüren şey korku ve istektir, bilme istenci değil. Ancak, kararlı bir uykucunun, her şeye hazır bir uykucunun, çok iyi çalışmış ve uykudaki tuzaklara alışmış bir uykucunun gece keşiflerinden şaşkınlık verici mücevherler getirmeyi başarıp başaramayacağını kim bilebilir? Evrenin gerçek hammaddesinin uyku olup olmadığını kim bilebilir? Dağları ve nehirleri, kentleri ve çölleri, uyduları, güneşleri, gökadaları ve gökada kümeleriyle gerçeğimizin, düş ormanında tek bir kum tanesi olup olmadığını kim bilebilir?
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.