Kızıl elma hikayesini okuduğumda çocukken okuduğumu fark ettim. tanıdık geldi. kızıl elmayı kabul etmeyen kıza çok sinir oldum.
her iki hikayenin sonu da çok belirsizdi. adam karısı ile barıştı mı mesela kızıl elmada. oğulla buluşma hikayesi çok duygusaldı, ama çocuk öldü mü, öldü ise ne şekilde öldü burası muamma..
Cengiz Aytmatov u çocukken ilkokulda çok okuturlardı, çocukken kitapları beni çok sıkardı, yarım bırakırdım. bu yaşımda okuduğumda ise o ülkenin kültürünü, savaş sırası ve sonrası yaşananları anlama adına güzel kaynaklar diye düşündüm. ama neden bu kadar abartıldığını anlayamadım, sanırım ilklerden olduğu için..