Aytmatov'un ilk dönemlerinde yazdığı 2 öyküden oluşan bir kitap.
İlk öykümüz, Kızıl Elma. Yolunda gitmeyen evliliğini küçük kızına anlatmak zorunda kalan İsabiekov, bu zor vazifeyi kolaylaştırmak için kızını elma ağaçlarıyla dolu bir kıra götürür. Küçük kız bu bahçede bir kızıl elma bulur. Bu kızıl elma, İsabiekov'u gençliğine götürür. Çünkü o da genç bir öğrenci iken bir kızıl elma bulur. "Kızıl Elma", öykümüz de aşk'ın tüm güzelliklerini temsil etmektedir. Belki de bu kızıl elma, can çekişen evliliği içinde bir can suyu olacaktır.
İkinci öykümüz ise Oğulla Buluşma. Bu öyküde yirmi yıl önce savaşta evladını kaybetmiş bir babanın duyduğu yakıcı özlem işlenmiş. Oğlunun yaşadığı son köye giderek onun dolaştığı yerlerde dolaşmak, onun bir zamanlar teneffüs ettiği havayı solumak ister.
Bir zamanlar bir oğlu olduğu için duyduğu kıvanç ve onu kaybetmeyi kabul edememekten kaynaklı keder, öyle yoğun hissettirilmiş ki...
Baba Çordon, soluğunun tüm kuvvetiyle bozkırda bağırır: Evet, benim bir oğlum var! Bir oğlum var!
Birbirinden güzel, iki harika öykü. Şiddetle tavsiye ederim.