Eliyle gösterdiği tarafta çocuklar oyun kurmuştu. El ele tutuşmuş, ortalarına oturttukları bir çocuğun etrafinda fır dönüyor, bir yandan da Kayılıların meşhur tekerlemesini söylüyorlardı:
"Eveleme, develeme,
Yağı (düşman) kaçar, kovalama,
Çergi çember,
Kılıç, mızrak,
Vatan uzak,
Gitsek, gitsek?
Yola çıksak,
Yol tükense,
Göle varsak,
Çöle gitsek,
Çöl yarılsa,
Yağmur yağsa, Bereket olsa,
Kayı Han, Kayı Han,
Yolunu bulsa,
Yürüse, yürüse,
İlini bulsa,
İlimiz Herat,
Kişnese kırat,
Yağlıkçı yağlığı,
Birine fırlat!"