“Senin de baban var mı arabacı amca?”
Ağzındaki lokmayı çiğnemeden yutuverdi Sefer.
“Yok!” dedi. “Öldü” diyemedi.
“Uzaklara gitti benim babam” diye mırıldandı.
“Çok ağladın mı o gidince?”
“Ağladım! Kahroldum onun ardından. Alışamadım yokluğuna…Hiç kimse, hiçbir şey babanın yerini tutmuyor. “
Bunların hiçbirini söyleyemedi Sefer. Şuncağız çocuk, farkında bile olmadan, babasının yokluğunu arabacı amcasıyla paylaşıyor, onunla dertleşiyordu kendince.