Bulgar Kızı & Talas’ın Kıyısında / Cengiz Aytmatov
Türk okuru ile ilk kez buluşan iki yeni öykü. Aytmatov’un eşsiz doğa tasvirleri, toplumsal konulara duyarlılığı ve insana ait ne varsa sayfalarla bütünleştirdiği kısa ama çok etkili iki öykü.
Bulgar Kızı’nda; savaştan kaçan bir genç kızın kendine bir sığınak arayışına tanık olurken, ölümle var olmanın anlamını sorgulayıp kaybettiklerimizle bize kalanlara dair bir düşün denizine sürükleniyoruz.
Talas’ın Kıyısında’da da ise; isyan, hüzün, pişmanlık bir baba oğul hikayesinde karşılıyor bizi. Talas Nehri gibi kimi zaman hırçın, dalgalı; kimi zaman da sakin, umut dolu. İnsana, yaşama ve doğaya dair ne varsa sanki Talas’ta ve Beknazar ile oğlu Alımbek’te gizli.
Aytmatov hikayelerini siz de özlemişseniz bu dumanı üstünde öykülerler buluşun isterim.
Betül haskalaycı baskıları o kadar güzel ki, kapaklarını da çok sevdim.
Mutlu bir gün olsun
#alıntılarım
Biz bu yüzden insanız. Bize önce düşünme özgürlüğü verildi.
Bu dünyanın hali nereye gidiyor ancak Tanrı bilir.
Tanrı sonsuz nezaketiyle vicdan özgürlüğünü kişinin kendisine bırakmıştır.
Geçmişin ipleri hemen kopmuyor ne yazık ki zaman istiyor.