Aslında benim görüşüm dördüncü sanayi devrimi ekonomisinin rekabet kurallarının önceki dönemlerden tamamen farklı olacağı yolundadır. Rekabet güçlerini koruyabilmek için ülkeler ve şirketler bütün biçimleriyle inovasyonun ön saflarında yer almak zorundadır, bu ise öncelikle maliyetleri düşürmeye ağırlık veren stratejilerin, ürün ve hizmetleri daha inovatif şekillerde sunmaya yönelik stratejilere kıyasla çok daha az etkin olacağı anlamına gelir. Bugün gördüğümüz gibi yerleşik şirketler, başka ülkelerden ve sektörlerden yeni ortaya çıkan ezber bozucuların ve yenilikçilerin olağanüstü baskısı altındadır. Aynı şey inovasyon ekosistemlerini gerektiği gibi inşa etmeye odaklanma ihtiyacının farkında olmayan ülkeler için de söylenebilir.