Gönderi

İnsan kibirli bir varlıktır bir makama geldiği zaman ya da elini değerli bir eşya geçtiği zaman kendini hemen herkesten üstün görmeye başlar. Bazılarıysa bilgilerinin çok olduğundan ama ne var ki bilgisiz ve cahil olanların kendilerine daha büyük itibar sağlayabildiğinden yakınır durur. Şunu unutmamalı ki, içinde yaşadığımız çağ bilgisizliğin, kötülüğün, çıkarcılığın çağı.Bu Çağ’da insanlar en yakınından ihanet uğramaya başlıyor. En sevdikleri tarafından yüz üstü bırakılıyor. Kişisel sevgiden önce çıkarlar konuşuyor ne yazıkki… Sıkıntı çektiğimiz ve böylesine bizi inciten bir çağda kendi kişiliğimize korumak önemli mesele haline geldi. Çünkü insan yoldan çok kolay çıkabilen bir varlık ne yazıkki… Bu yüzden Sınamadığımız meseleler üzerinden kahramanlık yapmaktan çekinmeliyiz. Zihnimizde şöyle bir canlandıralım: Hırstan, kibirden, gereksiz ve insanı meşgul eden şeylerden arınan bir insan olsak, sadece bize fayda sağlayan şeylerle ilgilensek kendimizi daha mutlu ve huzurlu hissetmez miyiz? Bunu derinlemesine düşünelim… Mutluluk dediğimiz şey basittir. Zor olan şeylerin içinde olmaz mutluluk. Azlığın, sıradan olan şeylerin içindedir. Çevremizde insanlar ve eşyalar çoğaldıkça mutsuzluğumuzda çoğalır. Bu kaçınılmazdır. Önce insan kendine sahte bir dünya kurar, ardından o sahte dünyanın içinde sahte hislerle çok mutlu olduğuna ikna olmaya çalışır. Oysa mutluluk bir ikna meselesi değildir. O içten gelir, insanı her daim pozitif tutar. Pozitif olmanın, daha doğrusu pozitif kalmanın zor olduğu bir hayatın içinden çıkabilmek için öncelikle fazlalıklardan ayırmak gerekir. Fazla insan, fazla eşya , fazla harcama, fazla konuşmaca, fazla düşünme ve fazla evham…
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.