Bilmiyorum, anlamıyorum.
Ben de mi değiştim yoksa?
Umudum tükendi, bitti.
Onun yerine bir türlü kavrayamayacağım yabancı semsert bir acı geldi, yerleşti.
Ama ağlamıyorum.
İnsafsız, mor lekelerle dolu, çıplak, üşümüş bacakları geliyor aklıma.
Utanıyorum, ağlayamıyorum.
Korkmuyorum da.
Filiz'in incecik omuzları kadar güçlendi mi yoksa yorgun, yaşlı yüreğim?
Bitimini göremediğim karanlıklara aynı umursamazlıkla bakabilecek miyim?