Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

356 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Şahsi Değerlendirmem
Kemal Tahir
Kemal Tahir
Damağası
Damağası
Öncelikle Kemal TAHİR ve eserleri hakkında inceleme yazabilmekten çok uzak olduğumu düşünüyorum. Buradaki değerlendirmem benim şuanki okurluk seviyemin ve muhakeme gücümün ileri yıllarla kıyaslanabilmesi için yazılı hale getirilme çabasından ibarettir. Kemal TAHİR ile üniversite talebeliğimin ilk yıllarında tanışmıştım. Bir büyüğümüz vesile olmuştu. Yorgun Savaşçı ile başlayan tanışıklığımız üstadımın tavsiye serileri ile devam etmişti. Hatta Kemal TAHİR konusunda bir yerden sonra bakmışım ki boynuz olmuşum da kulağı geçmişim. Üstadım ile aramdaki bu boynuz kulak ilişkisi boynuz olduğum için mi bana bu kadar cazip gelmişti bilemiyorum ve ayrı bir tartışma konusudur. Her neyse benim için dönüm noktalarından birisi olmuştur Kemal Tahir. Her incelemede evvela varsa yazar ve eserleri ile olan muhabbetimi anlatmaya çalışırım ki metni okuyanlar beni eleştirirken bu fikir ve duygularımı da hesaba katabilsinler. Obskürantist birisi olmamak için çabalıyorum. Cemil MERİÇ, Kemal TAHİR'i Yaşar KEMAL'den daha büyük romancı olarak görür ve bunu açıkça ifade eder. Ona göre Yaşar, saz çalmaya devam ederek iyi bir ozan olabilirdi. Kemal Tahir ise Türk Romanı'nı dünya romanları arasına sokacak kabiliyette tıpkı kendisi gibi keşfedilememiş bir yazardı. Benim içinse iki Kemal'in yeri ayrıdır. Çok farklıdırlar ve birbirlerinin alternatifi olamazlar. Hal böyle iken Kemal TAHİR ve eseri hakkında detaylı konuşabiliriz. Kemal TAHİR, gerçekçi bir yazar. Onun için realist derler bilenler. Hakları da vardır. Diğer romanlarında da Kemal TAHİR'in Malatya, Çorum ve Çankırı cezaevlerindeki tecrübelerini, edindiği deneyimleri görüyoruz. Ancak diğer kitaplarında, özellikle serilerinde yazarımızın ele aldığı konunun etrafında mahpus Kemal TAHİR'i görürken bu DAMAĞASI'nda ana konu mahpusluk olup diğer kitaplardaki ana konu olan hususları burada yan konu olarak buluyoruz. Örneğin seri olarak kabul edebileceğimiz Yorgun Savaşçı, Kurt Kanunu, Esir Şehrin İnsanları, Yol Ayrımı ve Bir Mülkiyet Kalesi'nde romanların itici motorunu oluşturan ana meseleler siyasi-askeri bir düzlemdedir. Ya da Yediçınar Yaylası, Köyün Kamburu ve Büyük Mal üçlemesinde ana konu toplumsal ve geçiş dönemi siyasi yapıdır. Burada ise mahpusluk, mahpus yaşamı ana konudur. Baş karakterler mahpus ya da memurlardır, ana olaylar dışarıda değil hapishanede geçmektedir. Damağasını en çok Karılar Koğuşu'na benzer buldum fakat orada da Kemal TAHİR, yan koğuştadır. Bu kitabında olduğu gibi kendisini, yaşadıklarını ve koğuşunu orada bu kadar net anlattığını hatırlamıyorum Damağası'nda Kemal TAHİR'i çıplak görürüz. Zaten gerçek hayatta da hapishaneler insanların çıplak kaldığı, maskelerini takıp taşıyamadıkları yerlerdir. Bu özellik olmasaydı gerçekçi Türk romanı, Kemal TAHİR gibi birisini kazanabilir miydi? Ben çıplak Kemal TAHİR'i de sevdim. Delikanlı ve onun çok önem verdiği namuslu birisi olduğunu bir kez daha gördüm. Bu kitabı bırakın kitap okunulmasını rahat rahat yaşam sürdürülemeyecek bir yerde iştahla okudum. Kitabın kendisi kadar çevre şartları da tuz biber oldu ve bende güzel bir okuma deneyimi oluşturdu. Kitap bir çırpıda okunuyor. Bunun bir sebebi de bu kitabın EL YAZMALARI'ndan derlenmiş olması. Belli ki üstad üzerinde çalışıyormuş. Yani aynı hikayeyi o hikayede geçen bir başka karakterin gözünden ve ağzından ikinci bir hikayeymiş gibi anlatıldığına şahitlik ediyoruz. Yani birinci hikayede geçen iki farklı karakter daha aynı hikayeyi iki kez daha kendi gözlerinden anlatıyor. Bu da kitabı okuma hızımızı yükselterek kitabın okunma zamanını azaltıyor. O yüzden iki yüz bilmem kaç sayfalık kitap bir çırpıda okunuyor. Kitabı okurken defalarca nefessiz kalıp karnıma ağrı girecek kadar güldüğüm diyaloglar oldu. Ahh ulan İç Anadolu... Şive, yaşam tarzı vs. gözünün önüne gelir ve kah kahırlanır üzülürken kah kahkahalara boğulursun. Kitap, bana böyle bir tecrübeye fırsat tanıdı. Hatta bu yüzden bulunduğum ortamda ki bu ortamda bırakın kitap okumayı yanına kitap götüren çok küçük bir yüzdelik dillim içerisinde olan ben epey garipsendim ve hayatımın pek çok anında olduğu gibi deli olduğuma ezici oy çokluğu ile karar verildi. Benim şansım tımarhaneye düşmemek oldu, eğer kazara bir tımarhaneye düşseydim oradan pek çıkışım mümkün olmayabilirdi. Ne de olsa içerdeysen deli, dışardaysan akıllısındır. Akıllılığı deliliği aradaki duvarlar belirler. Kitaba tekrar dönecek olursak insanımızı çok iyi tanımaya fırsat bulmuş Kemal TAHİR, o akıcı, yalın ve tatlı dilini kullanarak bizlere çok güzel bir roman sunmuştur. Her okuyucuya Kemal TAHİR eserlerini şiddetle tavsiye ediyorum.
Damağası
DamağasıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 2020151 okunma
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.