Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

143 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Reşat Nuri Güntekin'in en sevdiğim iki romanı Çalıkuşu ve Acımak. Miskinler Tekkesi'ni geçen yıl severek okudum ve Damga'da olayların anlatılış tarzı bana biraz Miskinler Tekkesi'ni hatırlattı. Kısa kısa olaylar art arda akarken, yazar senelerin geçişini, olayların akışından çok zamanın kaybolup gidişini ve nihayetinde karakterlerin pişmanlıklarını, üzüntülerini, bu hislerin kalıcılığını ve yapılan yanlış seçimleri, yanlış kabullenilmiş değerleri anlatıyor, herşey zeval bulurken karakterlerimiz ya yeni yüzleşmelerle doğruları buluyor ama artık çok geç kalmış oluyor, ya da doğru seçimler yapmayı nihayet başarsalar da yüklü bir geçmişin ağırlığının altında ezildiklerini görüyoruz. Karakterler muhakkak pişman oluyorlar: ya affetmekte, ya kavramakta ve anlamakta, ya doğruyu görmekte, muhakkak bir konuda pişmanlar. Damga'da da aynı şey söz konusu: romanın son cümlesi oldukça kısa ama baş karakterimiz İffet'in başına gelen şeyi ne de güzel özetliyor. İffet'in eğlenceli çocukluğundan ilk gençlik dönemlerine, ekonomik durumu yerinde bir delikanlı olarak sonra hayatının en büyük ve etkileri bütün hayatına yayılacak seçimini yapan, kitabın son sayfasına dek tanığı olduğumuz küçük ama inançlı, kendisi lekeli görse de yine de güzelliklerle dolu masum hayatının hızlı bir dökümü gibi romanı okurken, İffet'i sevmeden edemiyoruz, aynen kitabın sarı yaprakları ve eski dili gibi, eski bir basım olmasının da etkisiyle belki. İffet geride kalmış ve çok daha incelikli değerlerle yaşayan insanların bir hatırası gibi bir yandan. Kitapta İffet hayatını mahveden ve bir damgayla yaşamaya mahkûm eden olayın zilletini yaşarken karşısına çıkan insanlardan bazılarının kendi damgalarına rağmen hayattan keyf alabildiğini ve hiç birşeyi umursamadığını da görüyor. Bu olaylar kitapta birbirini etkileyen, ana konuyu geliştiren olaylar değiller, bu anlamda eserden çıkarılsalar acaba birşey fark eder mi bilmiyorum. Aynı şeyi Miskinler Tekkesi için de söyleyebiliriz. Olaylar değil, ama duygunun, esas duygunun veya duyguların sürekliliği anlamında ise bir bütünlük hissi kesinlikle var ve bu anlamda Reşat Nuri Güntekin bu eserinde de bu bütünlük hissini verebiliyor. Ben İffet'i çok sevdim. Kitabı herkese öneririm.
Damga
DamgaReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20173,301 okunma
··
168 görüntüleme
Metin T. okurunun profil resmi
Reşat Nuri'nin kitaplarını ilk gençliğimde okudum. Şimdi düşünüyorum da aklımda kalan pek bir şey yok maalesef. Zaman silgisi silmiş. Aklımda hep birbirine karışmışlar. Tek aklımda kalan romandaki isimlerin çok güzelolmasıydı galiba. Anadolu'ya da farklı bir gözle bakmış. İstanbul'lu gözleriyle. Zaten istanbul göz kamaştırıyordu. Sonraları Rus klasiklerini okumaya başlamıştım. Garip bir şekilde Rus yazarların Kafkas'yasıyla R.Nuri'nin çizdiği Anadolu'yu birbirine benzetirdim. Romantiktiler. Zafer Hocama katılmamak elde değil. Cümlelerini özlemek babında. Hem de seni. Kalemine sağlık.
2 önceki yanıtı göster
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim metin bey:) ben de özlemişim yazılarınızı okumayı.. Ama hakan olayına da bir el atın artık geri dönsün:))
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.