Gönderi

“İnsanın yaşama hakkı olduğu kadar ölme hakkı da olmalı. Sorarım Tanrı’ya: Direnç göstermemek suç mudur?” diye sorar Osamu Dazai. ‘İnsanlığımı Yitirirken’ adlı son romanını yazdıktan sonra da intihar ederek yaşamına veda eder. İntihar notunda şöyle yazar: “Doğmuş olduğum için beni affedin.“ İntiharından hemen önce kaleme aldığı bu romanında Dazai iç dünyasını şu satırlarla anlatır: “Diğer insanların acısının doğasını, seviyesini, hiçbir şeyi anlamıyorum. Buna nasıl tahammül ediyorlar? Her günü pes etmeden, umutsuzluğa kapılmadan, intihar etmeden, hatta siyaset tartışmaya devam ederek nasıl atlatıyorlar? Bu kadar katı ve egoist olabilirler mi? İşlerin böyle olması gerektiğinden o kadar eminler ki kendilerinden bir kez bile şüphe duymuyorlar mı? Eğer öyleyse, sanırım katlanmak daha kolay olabilir. Merak ediyorum, insanların böyle olup olmadığını ve onları mutlu eden şeyin bu olup olmadığını merak ediyorum. Bilmiyorum işte.. Acaba geceleri rahat uyuyorlar mı? Sabah dinç uyanıyorlar mı? Nasıl rüyalar görüyorlar? Yolda yürürken ne düşünüyorlar? Düşündükçe daha da anlayamaz hale geliyorum ve kendimi, yalnızca benim tamamen farklı olduğum şeklindeki korkunç, rahatsız edici düşüncenin saldırısına uğramış buluyorum. İnsanlarla genelde konuşmam bile. Neyi nasıl söylemem gerektiğini de hiç bilmiyorum. Küçük olduğum yaşlarda bile insanlar arasında yaşayamayacağımdan şüphelenmeye başlamıştım. Ne başkalarıyla tartışabilir ne de kendimi savunabilirdim. Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeydim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu. Melankolimi ve öfkemi gizlemek için büyük çaba sarf ettim ve insan gibi davranma yeteneğime hiçbir şekilde güvenmediğim için tüm korku ve endişelerimi toplayıp göğsümün derinliklerinde bir kutuya sakladım. Bana düşen, her zamankinden daha şiddetli ıstırap çekmek için bir pis, aşağılık suçu diğerinin üstüne koymak. Ölmek istiyorum. Ölmek zorundayım. Hayatın kendisi tüm suçların kaynağı. Artık ne mutlu ne de mutsuzum. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran dünyanızda tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.” - Taner Tolga
·1 alıntı·
213 görüntüleme
elifff okurunun profil resmi
Bu kitap hayatımda bomba etkisi yaratmıştı, nasıl olurda bu denli karamsar olabilir diye düşünüyordum en başta zamanla anlamlı gelmeye başladı aynı şeyleri hissetmeye başladım Yazo'mla. Hayatı boyunca bir şekilde acı çekmis ve bi bakımdan bu acıları kendi çapında normalleştirebilmiş. Kitabın son sayfalarında şöyle yazıyordu, "Acı çekme yeteneğimi bile yitirmiştim" ben işte tam bu noktada anladim acı olmazsa yaşama gayesi olmayan yazo'nun daha fazla dayanamayacağını.
Ûs okurunun profil resmi
Evet kitap bende aynı etkiyi yaratmıştı. Müsait olduğumda tekrar okuyacağım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.