Merhaba, Nisan ayı okumalarımdan birisine ait yorum ile tekrar geldim. Orhan Kemal'in kitaplarını bu sene çok okumak istiyordum ve ''Hanım'ın Çiftliği'' serisi yıllardır radarımdaydı. Kısmet bu sene ye nasip oldu. Kitap serisine başlarken paralel olarak Kanal D'de yayınlanan dizisine de başladım. Onda da son 5 bölümdeyim. (Tabi kitaptan fersah fersah uzakta) Kitapta olmayan bir çok karakter dizinin ana merkezinde mesela veya Kemal karakteri kitaba göre çoktan mefta olmalıydı ama nerde... :) Yazarın dili yine bildiğimiz gibi çok akıcı ve sürükleyici, zaten Adana'lı olduğundan o dönemin atmosferini, halkın yaşamanı çok iyi analiz etmiş ancak tüm karakterlerin olmasa da bir çoğunun düşünceleri ve söylemleri beni çok rahatsız etti. Özellikle kadınların sadece cinsel bir obje gibi konumlandırılması ve kadınlığın sadece ona indirgenmesi gibi durumlar biraz irite etti beni. Kitabın Konusuna Gelirsek, Güllü isimli başkarakterimiz Annesi, Babası Cemşir, ve Abisi Hamza ile yaşayan bir köylü kızı olarak karşımıza çıkıyor. Henüz 17 yaşında olup, fabrikadan Kemal isimli biriyle de sevgili ancak Babası ve Abisi olacak iki ayyaş yüzünden gizli saklı görüşüyorlar. Cemşit ve Hamza yakın komşuları sinsi Reşit ile sürekli içmeye gidiyor, Güllü ve Annesini de sürekli dövüp ellerine geçen haftalıklarını alan insanımsı yaratıklar. Güllü her ne kadar asi ve başına buyruk olsa da dayak yemekten kurtulamıyor. Cemşit daha önce ki kızlarına yaptığı gibi hepsine nispeten daha güzel olan bu asi kızı gözü açılmadan satmak istiyor. Bir gün Köyün Ağası Muzaffer Bey'in yeğeni Zaloğlu Ramazan bir içki ortamında Güllü'yü görünce onla evlenmek istiyor. Sindi Reşit Cemşit ve Hamza'nın aklına girip bu işi oldu bittiye getirmek istiyorlar. Kitapta en uyuz olduğum yerlerden biri de bu olaylar yaşanırken oluyor. Güllü evlenmeyi kabul etmediği için önce tabi tekme tokat dayak yiyor ama geri adım atmıyor. Babası, Abisi ve Reşit olacak insansı varlık Ramazan ve Güllü'yü bir odaya kapatıp, Ramazan zorla kıza sahip olsun da evlenmeyi kabul etsin diye keyiflenip planlar yapıyorlar. Ya siz nasıl bir namussuzsunuz be Adam? Orada cidden bayağı sinirlendim ve öfkelendim. Cemşit'in karısı olan kişi kitapta en bana saç baş yoldurtan karakterdi. Ağzı gözü kırılıyor günlerce yataktan çıkamıyor ama kocam da kocam diye dolanıp, komşularına hava atıyor. Valla zerre üzülmedim sana kadın azcık kızın kadar yürekli olaydın her şey daha güzel olabilirdi. Muzaffer Bey'den bahsedilen bir çok yerde ne kadar çapkın olduğundan bahsedilirken kullanılan dil yine beni çok rahatsız etti. Evli kadınlar bile onunla yatmak için sırada veya eilerini bırakıp onun koynuna girmeye çalışıyor. Hatta Güllü'nün konusu çiftliğe ulaşınca orada çalışan hizmetkarlar bile aman Bey yeğeninin karısını görmesin o yokken onu koynuna alır boş bırakma bu kızı gibi söylemler vardı. E bu adam çapkın değil namussuz, haysiyetsiz biri e bunu yadırgamayan çalışanlar veya köylü ne ayak anlamadım :) Diğer yandan ise Güllü ve Kemal aşkında bir çok sorun çıkıyor. Reşit'in kışkırtmaları ile Hamza gidip Kemal'e bir şey yapıyor ve Güllü yaşananlardan sonra o kadar ailesine bileniyor ki istenen şeyi kabul edip herkesten intikam alacağının sinyallerini verip kitabın sonunda ise asıl hikayemize dahil olacağımız Güllü'nün çiftliğe taşınıp Ramazan ile değil Köyün ve Çiftliğin Sahibi Muzaffer Bey ile tanışması ve hanım olma hikayesine pas atılarak kitap sona eriyor...

Vukuat Var (Hanımın Çiftliği 1)Orhan Kemal · Everest Yayınları · 2019824 okunma

·

501 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.