Hanımın Çiftliği üçlemesinin ilk eserinde usta yazar yine kaleminin güzelliğini döktürmüş ve o dönemin yaşayışını, insan ilişkilerini çok sade ve akıcı bir dille anlatmış. Dönemin değişen şartları dışında herkesin kendine göre bir derdi, bir hayali var. Güllü, Kemal, Cemşit, Berber Reşit, Hamza, Zaloğlu, Kabak Hafız, Gülüzar, Yasin Ağa, Fattum, Meryem Ana, Muzaffer Bey... Yaşantıları, düşünceleri, hayalleri o kadar sade, o kadar akıcı bir dil ile anlatılmış ki okurken kendimi o dönemde yaşayan ve Çukurova'da yaşanan bu olayları uzaktan izleyen bir misafir olarak hissettim. O dönemi yaşadığını hissetmek, o dönemin insanını bilmek ve görmek için Orhan Kemal okunmalı, okutulmalı... Herkese, her zaman olduğu gibi şiddetle tavsiye ediyorum. Üçlemenin ikinci eseri olan Hanımın Çiftliği'nde görüşmek üzere..