Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bekleyecek bir şey kalmayana kadar beklemek..
“Pişmaniye saçlı deli” yazmıştı Perec için bir arkadaşım, ve eklemişti “Sen onca travmatik bir çocukluk yaşa, sonra bütün dünyadan öcünü aklımızla oynayarak al.” Perec’le ilgili en güzel tanımı bulmuş olabilir. Ve ben, bu pişmaniye saçlı deli sonsuza kadar benim aklımla oynasın isterim. Çünkü nefis, çünkü leziz. Bu kitap Kayboluş kadar olmasa da bir delilik. Enfes bir delilik. Ki bence, varoluş üzerine bu kadar iyi yazılmış çok az kitap var. Hem de ikinci tekil şahıs anlatımı. Oy oy oy Paris’in ortasında ıssız bir ada olan bir oda. Başı sonu bir fotoğraf karesine sığan bir krallık. Sanarsın Paris’e hükmediyor bizimki. “Ne diye yaşıyormuş gibi yapacakmışım?” diye düşünüp, ağının ortasında duran küçük bir örümcek gibi etrafına bakıyor. Etrafına bakıyor ve düşünüyor. İşte olan biten bu. Bundan sebep “Yahu, bu hareketsizlikten bu devinim nasıl çıkar ey Perec efendi?” diye sorma gereği duyuyorsunuz okurken. E ne düşünüyor bizimki? Var olmayı, hayatın içindeki bu çaresiz çırpınışımızı, ruhumuzun sefaletini, olmak ya da olmamayı..Yaşamı düşünüyor. Onun eşsiz tanımıyla: “Yaşam denen bu kazan, bu fırın, bu ızgara, bu milyarlarca uyarı, kışkırtma, tembih, coşkunluk, bu bitmek bilmeyen baskı ortamı, bu sonsuz üretme, ezme, yutma, engelleri aşma, durmadan ve yeniden baştan başlama makinesi, senin değersiz varoluşunun her gününü, her saatini yönetmek isteyen bu yumuşak dehşet.” Manzaramız zengin; duvardaki kirişler, tavandaki çatlaklar.. Melodik bir şölen de cabası; merteklerin, döşemelerin çatırdayışı, yağmurun oluktan akışı, durup artık zamanı kapının dışına tekme tokat atana kadar akreple yelkovanın tıkırtısı.. Yirmi beş yaşında, yirmi dokuz dişi, üç gömleği, altısı leğende köpekbalığı gibi yüzen sekiz çorabı, artık okumadığı birkaç kitabı ve artık dinlemediği birkaç plağı olan bir adamın oturup, bekleyecek bir şey kalmayana kadar beklemesi, bir okuru kendine nasıl bu denli bağlayabilir? Bayım Perec bu kekin içine ne katıyor da böyle kabarık, böyle lezzetli oluyor? Okusanıza.. Yves Tanguy un #”Yavaşlık Günü” adlı kapak resmini çok beğendim. Kapak resmi önemli, belirtmeden geçemem.
Sosi Dolanoğlu
Sosi Dolanoğlu
nun özenli çevirisi, emeğine sağlık.
Uyuyan Adam
Uyuyan AdamGeorges Perec · Metis Yayınları · 20134,103 okunma
··
1.411 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.