Öncelikle dinine bağlı/görece dindar okuyucuları rahatsız edebilecek bir eser lakin bir hayli köşeli yorum var. Dünyadaki egemen dinlerin doğuşu ve gelişiminden bahsedip birbirlerinin devamı olduğunu savunuyor. Yazar marksist bir bakışa sahip olduğu için dinlere mesafeli. Özünde dinin bireysel bir müessese olduğunu, kamusallaştığında çarpan etkisiyle çok ciddi bir güce sahip olduğunu, bu gücün, ülkelerin, toplumların ve iktidarların elinde önemli bir silaha dönüşme potansiyeli olduğunu -örneklerle- anlatıyor. İslamiyet kısmına geldiğimdeki tespitlere çok şaşırdım (spoiler olmasın) yazarın perspektifinden hiç bakmamışım. Özetle dolu dolu bir eser, bilgi konusunda değil ama fikirler/bakış açısı tarafında faydalandığımı söyleyebilirim. Dili çok sade ve akıcı, tavsiye ediyorum, okumalısınız.