Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ah! Bir adamın gözlerinin içine bakmak öyle kolay iş midir, sanırsınız? Adam her gün binlerce gözle karşılaşır. Bir an göz göze gelirsiniz, sonra, bir daha hiç görmemek üzere, sağa sola gidersiniz, tıpkı mezbahaya götürülen sığırların bakışları gibi. O gözlerin, o bakışların içinde kalbinizin ta derinliklerine işliyecek ve sizi anhyacaklar da vardır. Ama geçip gidenler. Siz de yolunuza gidersiniz. Bir anlık bir zaman içinde bizim için yaratılmış dostu, hayatın, en aşağılığına varıncaya kadar, her insana ayırdığı biricik dostu kaydederiz. Onu elimizden kaçırmışızdır. Çünkü biz yolda karşılaşınca koklaşan ve birbirlerine: Dur bir göreyim seni! Benim gibi bir hayvancıksın: Belki bana bir diyeceğin vardır, acı veya tatlı, ama beni de ilgilendiren bir. sözün vardır belki, çünkü ben de senin soyundanım. Diyen o köpeklerden aşağı yaratıklarız biz. Bir adam? esperanto da dahil otuz altı dil bilse de birine seslenmek istediği zaman onun dilinden anlıyabileceğinden emin değildir. Bir köpek kadar bile tecessüsü yoktur. Ne diye seslenmeli bir adama? Sizinle aynı fikirde olmıyabilir (çünkü insanların fikirleri vardır) o zaman onu öldürmelisiniz, yahut da tek basına ölmeye mahkûm etmelisiniz, zaten ikisi de bir kapıya çıkar.
Mitra Yayınları
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.