Da Vinci Şifresi ile benzer yanları olsa da kitap ap ayrı bir hikâyeyi anlatıyor. Yazar temel katolik inançlarının dışına çıkarak, birazcık da sorgulayarak, ve bu sogulamanın arasına radikal örgütleri, derin yapılanmaları. tarihi de serpiştirerek, Hristiyanlığın sevilmeyen adamı Yahuda İskaryot'un aslında yanlış anlaşılan bir insan olduğunu iddia ediyor.
Aynı gün ve aynı saatte aynı notu bırakarak dünyanın farklı şehirlerinde, insanların gözü önünde kendini yakarak intihar eden onüç insan. Nostrodamus'un kehanetleri ile tehdit edilen Papa, kayıp insanlar, derin bağlantılar ve tüm bu olayları çözmeye çalışan MI6 uzantısı Ogmios ekibi.
İlginç bir hikâye fakat sonu beklenenin aksine tam bir ters köşe. Daha doğrusu hikâye akışına göre mutsuz son. Sanki devamı yazılacak veya yazarın ''bir gün belki devamını yazarım'' dercesine bir sona sahip.
Sadece hikâyeyi Türkçe'ye çeviren çevirmenin bazı yerlerde google translate'de çevrilmiş gibi duran, devrik cümlenin zirvesi çevirileri hikaye akışından kopmanıza neden oluyor ne yazık ki. Kelimelerin yerini değiştirerek cümleye mana getirmeye çalışıyorsunuz. Çevrilmeyip olduğu gibi bırakılan Latince ve diğer dillerdeki cümleler, İngiliz istihbarat örgütleri MI5 ve MI6'nın M15 ve M16 olarak yazılması vs vs.
Hikâye ilginç, çevirmen biraz daha dikkatli olsaymış keşke