Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
Şeytanın Avukatı Cioran
Okurken Cioran gözümde istisnasız her şeye ama her şeye itiraz eden, hiçbir otorite tanımayan, ailesi herkesin ailesinden biraz farklı olan sınıfın o haylaz ama şeytan tüylü çocuğu olarak canlandı. Biz ise bu çocuğun öğretmenlere yaptığı her itiraz veya soruda ne diyor yine bu triplerine giren ve sonradan kafasında bir iki şimşek çakabilen, birazdan kendisine öğretilecek şeyler için sabırsızlanan, sınıfın geri kalan uslu ve uyumlu çocuklarıyız. Ve tabiki de bu fırlama çocuk her söylediğinde haklı değil, bazen çok anlamsız, gereksiz hatta iticilik uyandıran şeyler de söylüyor. Uzun bir süredir uzun soluklu kitaplar okuyamıyorum bulduğum kısa aralarda şiir ve aforizma gibi kısa soluklu kitaplar okumaya çalışıyorum ve bu kitabı da bu yüzden almıştım. Fakat gördüm ki her ne kadar aforizma olsa da kolay yutulacak bir lokma değilmiş :d ve bu yüzden ara verip bir süre ertelemek zorunda kaldım. Kitaba gelecek olursak kitabın ismi burukluk değil de umursamazlık, tiye almak falan olsaymış daha makbul olurmuş. Kitaptaki tüm kötümserliğe, intihar güzellemelerine rağmen tüm bunlar sanki Cioran'ın gram umrunda değilmiş gibi bir hava seziliyor.Hatta bazen dalga geçip eğlendiği fikrine kapılmak bile mümkün. 'Burukluk' sınıfın geri kalanında uyandırmaya çalıştığı bir his olabilir sadece. Kitabı anlamak: edebiyat/felsefe/psikoloji duayenleri ve onların görüşleri hakkında az da olsa belli bir bilgi biriktirimini gerektiriyor. Çünkü Cioran bu eserinde aslında yeni bir şey ortaya koymaktan ziyade tartışmacı bir üslupla onların görüşlerini değerlendiriyor. Çoğuna diss atıyor, demek daha doğru olur. Şeytanın Avukatlığı... Hem toplum hem de birey olarak her konuda en fazla eksikliğini hissettiğimiz insan tiplerinden biri de şeytanın avukatlarıdır... Toz pembe bir dünya çiziliyor, riyakarlık kusan mutluluk formülleri karşılığında gül bahçeleri vadediliyor :) Böyle bir dünya var mı :) Olmayan bir şeyi görmedikleri için insanlara klinik vaka gözüyle bakılıyor. Mutluluğa/huzura karşı zaafımız var ve bu zaaflar gözlerimizi kör ediyor çoğu zaman da bu görememe durumuna umut diyoruz. İçinde bulunduğumuz şartları kabullenemeyip b planı yapmıyoruz ve 'ümit ederek yarınlarımızdan çalıyoruz.' Zaaflarımız birilerinin işine yarıyor. Schopenhauer, Cioran gibi yazarlar ise bazen abartmış olsalarda yaşamı tüm çıplaklığıyla algılıyor ve yazıyorlar. Çoğunluk, o kadar boşuna mutlu, o kadar tehlikeli derecede iyimser ki bu yazarlar dengelemek için cok fazla karamsar yazıyorlar. Şeker bayramında içilen, şekersiz zehir gibi acı bir fincan Türk kahvesi benzetmesi onlar için uygun olur. Şeytanın avukatları yaşamdaki tüm eksiklikleri, kusurları, hataları, yanılgıları, olabilecek aksilikleri görüp düzeltebilmek için bir şans. Ama çoğu zaman şom ağızlı, kötümser, şeytanın avukatı şeklinde yafalayıp tek darbede yıkıyorlar ve insanlar sahte, dayanıksız,tesadüflerin insafına kalmış mutluluklarında kendi kendilerini kandırmaya çalışıyorlar. Boş ve güçsüz bir kitap mı ? Cioran eserini 'dayanıklı ve eskimez kılmak' için acımasızca yazmış. Okurken seçtiği kelimelerin canınızı yaktığını hissedebilirsiniz. Kafasında kımıldayan düşüncelerini ve onu coşkulu bir karamsar yapan duygularını anlatmak için 'olmayan kelimelerin' ona nasıl köstek olduğunu görebilirsiniz. O kadar yıkıcı bir eser ki ortalığı yakıp yıkarken kendisini de es geçmiyor :) vay anasını diyoruz ne kadar da 'beyhude' yazılmamış bir kitap... Olumsuz Eleştirilerim.. • Cioran, aforizmaları; aforizma olabilmeleri için yani kısa tutabilmek için çok fazla zorlamış bu da onların anlaşılırlığını olumsuz etkilemiş. Bir kısmını anlayamadım :( aforizma olarak değilde düşünce yazısı olarak yayımlasaydı daha fazla faydalanabilirdik kendisinden. • Bazı aforizmalarına verdiği dayanaklar çok zayıf ya da ilgisiz. Hiç vermeyip okurun kendi yaşantılarıyla tamamlamasını bekleseydi daha güçlü olurdu. • Kitapta ilkçağ filozoflarından tutun da günümüz modern edebiyat teranelerine kadar hatta kendisine bile atıp tutan, yıkan Cioran'cım bilin bakalım kimi tutmuş ? Hitler'i :d Yanlış okudum heralde diyip ikinci kere okudum ve yanlış okumadığımı farkettim :d Kötümser yazarımız sanırım antinatalizm ile nazizm ve faşizmi birbirine karıştırmış. Bunu uykusuz gecelerine verip beyhude yere ona övgü dolu bir inceleme yazarak kitabı okumanız için istek uyandırmak istemem :d • Acılara tutunmak... Cio yaşamdaki belirsizlik ve gelecek acılara karşı şimdiki acılarına tutunuyor. Onlardan zevk alıyor. Not: Şahsi duygularımı yazdım ama pesimist değilim :d
Burukluk
Burukluk
Emil Michel Cioran
Emil Michel Cioran
Burukluk
BuruklukEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20212,649 okunma
··
1.179 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Can okurunun profil resmi
Burukluk okunaklıdır ; Azizler ve Gözyaşları'ndaki aforizmalar ağır , anlaşılmıyor.
Sibel okurunun profil resmi
Doğru kitaptan başlamışım o halde :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.