Hikayemizin kahramanı Murphy. Kendisi çok nevi şahsına münhasır bir kişilik. Belli bir eğitime sahip ve tek başınalığı seviyor. Fakat işi gücü yok. Çalışmaya da karşı. Tek zevki çırılçıplak bir şekilde kendini koltuğa bağlaması ve iç muhasebe yapması. Böyle bir adama da aşık biri var hayret ki Kadının adı Celia ve bir fahişe. Kadının bu durumu Murphy ters. Celia’yı hep bedensel bir şekilde sevilen bir kadın olarak görüyor bu da onun ruhsal durumuna aykırı. Gel gör ki Celia ondan hiç vazgeçmiyor. Bir yerden sonra da Murphy bundan kaçamaz oluyor. Celia’nın iş bul, çalış, düzenimiz olsun, evlenelim ısrarlarına ilk başta karşı çıksa da en sonunda bir akıl hastanesinde iş bulur. Orası onun kaçış noktası olur bir nevi ama sağlam girdiği akıl hastanesinden nasıl çıktı kim bilir? Orasını da okursanız anlayacaksınız Yazar Descartes’in “ruh-beden” ikileminden etkilenerek yazmış bu kitabını. Okuduğum ilk kitabı oldu ama diğerlerini de araştıracağım mutlaka. Fiziksel ve ruhsal dünya ikileminde kalmanın güzel bir örneği olmuş.

MurphySamuel Beckett · Ayrıntı Yayınları · 2015521 okunma

·

141 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.