Hayri İrdal'ın şahit olduğu birtakım vak'aları ve aziz dostu (kendi tabiriyle velinimeti) Halit Ayarcı'yı dönemin modernleşme süreci içerisinde sembolik bir anlatımla tanımaya başlıyoruz.
Hayri'nin ihtiyaç, azap ve korkuları içerisinde kıvranırken tesadüfen tanıştığı bir adamın, şaka gibi hiç yoktan insanlara kabul ettirdiği bir enstitü kurarak derman olmakla kalmayıp bütün toplumun ilgi odağı haline getiriyor. Bütün bu olaylar sırasında insanların kendi menfaatleri söz konusu olduğu zaman nasıl değişip bencilleştiklerini ortaya koyan tahlillerde bulunuyor. Sadece bununla da kalmıyor gerçekten hayatta karşımıza çıkması muhtemel insanları ve anıları oldukça gülümseten üslubuyla anlatıyor.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın okuduğum ilk eseri olması münasebetiyle dilini başta biraz yadırgadım ve ne anlatıyor bu kitap dedim. Lakin 50 - 60 sayfa sonra alıştım. İtiraf etmeliyim ki yer yer güldürmekten modumu yükseltmiştir.
Son bir not: Kitabın verdiği mesajı alabilmek için metaforları iyi okumalı.